Pnömotoraks, akciğerin bir kısmının veya tamamının “çökme” olarak tarif edilen büzülüp ufalması olayıdır. Akciğerler göğüs kafesine “plevra” adı verilen, çift yapraklı ve yapraklarının arasında hava bulunmayan bir zar ile yapışmaktadır.
Akciğer yüzeylerinde oluşabilecek ve sağlıklı kişilerde herhangi bir rahatsızlığa sebep olmayan bleb veya bül olarak adlandırılan hava keseciklerinin patlayarak akciğerin içindeki havanın plevra yapraklarının arasına dolması nedeniyle oluşan basınç farkının altında akciğer çöker ve primer (birincil) spontan (kendi kendine gelişen) pnömotoraks durumu ortaya çıkar.
Bununla beraber, travmalarda kırık bir kaburganın akciğeri delmesi veya delici-kesici alet yaralanmalarında göğüs boşluğunun dış çevreye açılması sonucu olarak da plevra yapraklarının arasına dolan hava da akciğerin çökmesine neden olarak pnömotoraksa neden olur. Bunların yanı sıra, akciğerin kimi kronik hastalıkları da pnömotoraksa neden olabilmektedir.
Daha önceden bilinen bir rahatsızlık veya travma olmaksızın ortaya çıkan pnömotorakslar (primer spontan pnömotoraks) için risk faktörlerinin başında sigara kullanımı gelmektedir: Sigara kullanımının pnömotoraks riskini 10 ila 20 kat arasında arttırdığını gösteren çalışmalar mevcuttur.
Bunun yanı sıra primer spontan pnömotoraks fiziksel olarak uzun boylu ve zayıf kişilerde ve erkeklerde daha sık rastlanan bir durumdur. Bir defa pnömotoraks geçirmiş bir kişinin tekrar pnömotoraks geçirme riski, bu hastalığı hiç yaşamamış kişilere göre daha fazladır.
Belirtiler
Pnömotoraks ani gelişen ve kimi durumlarda hayatı tehdit edebilecek bir hastalıktır. Pnömotoraks belirtileri aşağıdaki gibi olabilir:
- Göğüste veya kürek kemiğinin altında ani başlayan batıcı-delici tarzda ağrı
- Göğüste sıkışma hissi
- Ani başlayan nefes darlığı, hava açlığı
- Baygınlık hissi veya bilinç bulanıklığı
Bu belirtiler kendiliğinden veya bir travma sonrası ortaya çıktığında acil tıbbi yardım almanız tavsiye edilir.
Tanı Yöntemleri
Hekiminiz tıbbi öykünüzü alıp muayenesini tamamladıktan sonra tanıyı kesinleştirmek için aşağıdaki gibi kimi tetkiklere başvurabilir:Akciğer röntgeni
Pnömotoraksın saptanmasında en sık kullanılan yöntemdir. Plevra yapraklarının arasında hava olup olmadığı ve eğer varsa takriben miktarı saptanabilir.Bilgisayarlı Tomografi (BT)
Göğüs boşluğunun ayrıntılı olarak görüntülenmesi yapılır.Arteriyel kan gazı
Bu kan testi, kanınızda oksijen, karbondioksit ve bir takım bileşenlerin miktarını kontrol eder ve kanın asitlik düzeyini saptar. Solunum sıkıntısının derecesini tayin etmek için kullanılır.Nabız oksimetri
Kanın oksijenlenmesinin yaklaşık miktarını tayin eder
Tedavi Yöntemleri
Pnömotoraks tedavisi, tanı tetkiklerinde göğüs boşluğunda tespit edilen serbest havanın miktarına ve hastanın genel durumuna göre farklılık göstermektedir.
Hafif olarak nitelendirilebilecek pnömotorakslarda hastaya oksijen verilerek bir süre izlenebilir ve zaman zaman çekilecek kontrol filmleriyle göğüs boşluğundaki havanın durumu takip edilebilir. Göğüs boşluğundaki havanın daha fazla olduğu durumlarda, hava bir iğne-vakum sistemi yardımıyla çekilebilir.
Göğüs boşluğundaki hava bu tedavilerle giderilemeyecek kadar fazla ise küçük cerrahi yöntemlerle göğüs boşluğu kaburgaların arasından geçirilecek bir hortum ile bir sualtı kapalı drenaj sistemine bağlanır ve bu sistem ile havanın kendi kendine çıkması beklenir.
Bu sistemle geçirilen birkaç günün sonunda hava tamamen boşalıp akciğer tam olarak şiştikten sonra hekiminiz plevra yapraklarının birbirine daha iyi yapışması için yaprakların arasına “plöridez” adı verilen bir işlemle bir takım ilaçlar uygulayabilir.
Bir defa pnömotoraks geçirip iyileşmiş bir kişinin ikinci defa pnömotoraks geçirme riski daha da artabilir. Hekiminiz, yapacağı incelemeler sonucunda, bu durumun önlenmesi için cerrahi tedaviler ile pnömotoraksa neden olabilecek bleb ve büllerin çıkarılmasını önerebilir.