[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]
Cemre çaresiz kalıyor!
Cemre nihayet anladı demek istemiyorum artık; çünkü anlamıyor! Kafası kıt. Tutturmuş “anam bana böyle öğretti, hep doğrudan yana ol dedi” diye. Lan ananın her dediğini yapsan şimdi bu salakça halde olur muydun? İşine gelen kısmı al, gelmeyen kısmı at. Evlat milleti, hepsi nankör! Zırla dur anca. Nedim’i de sürükle peşinden. Bırakaydın düğünü olaydı Ceren’le, ne olacaktı? Zaten olan olmuş, nikâha girmiş. Düğün olacak diye yana yakıla adamı kaçırmak nedir arkadaş ya! Düğünden sonra işkence odasına mı kilitleyeceklerdi adamı? Agah öfkelenmekte çok haklı. Gerçekten olacak iş değil. Biraz akıllı davransa hiç bu raddeye gelmeden çözebilirdi her şeyi, ama yapmadı. Kahramancılık oynadı. Bencil, övgü arsızı bir kahraman olduğu her halinden belli… Nedim’i sürüklediği durum onun ne kadar bencil olduğunu gösteriyor. Senaryo ile bize bu saçmalığı “iyi niyet” diye lanse edemezler. Bu tamamen kahramancılık oyunu…
Cemre bir de utanmadan annesini merak edip arıyor. Telefona da Ceren çıkıyor. İlk defa Ceren bağırıp çağırırken rahatsız olmadım, çünkü Cemre’ye karşı çok öfkeliyim. Hatta Ceren şu salağı bulup döverse çok da mutlu olurum. Anasını merak etmiş güya. Bırak ya! Ana gardaş saydığınız mı var sanki? Bir Nedim uğruna ezip geçmediğin adam kalmadı be! Ne haysiyet bıraktın ne aile şerefi bıraktın ortada. Anan şerefsiz insanların ağzında sakız oldu, kelepçelerle götürüldü. Nedim ailenden daha mı kıymetliydi? Bir de “Anam bana güvenmedi” diyor. Sana neden güvensin ki? Güvenmesi için ne yapıyorsun? Hiçbir şey anlatma, salak salak şeyler yap, sonra da “anam bana güvenmiyor” de. Oldu canım!
“Ben teslim olacağım, anamı bıraksınlar. Ama Nedim’i size teslim etmiyorum!” demek de ne demek ya? Anası buna kahramanlığı eksik öğretmiş. Ölçüsüz atıyor kafadan. Yapamayacağı şeyleri söyleyip Nedim’i zor durumlara düşürüp duruyor. Sen hapisteyken Nedim’i kime teslim edeceksin acaba? Sanki güvendiği birisi varmış gibi… Hey Allah’ım! Nedim bile saçma buldu bu laflarını. Her yanı titriyor adamın, kızıyor suratına bile bakmıyor. Haklı! Umut verdin boş yere, kaldıramayacağın yüklerin altına girdin; şimdi ise Nedim’i yarı yolda bırakmak zorunda kaldın. Nedim kafayı yemesin de ne yapsın?
Hadi teslim olmaya gidiyorsun, bari adamı içeriye kitleme salak karı! Kim gelip çıkartacak adamı oradan? Neymiş efendim polisi arayacakmış, gelip çıkartacaklarmış oradan. Lan mal! Madem teslim olacan Nedim’i de götür teslim et bari. Polisler onu alıp bakım yurduna mı koyacaklar sanki? Yine Agah Karaçay’ın köşküne götürecekler. Tüm otelin dağılıp gittiğini bildiği halde engelli haliyle adamı içeriye kilitliyor. Yaptığı her şey birbirinden saçma hale geldi kızın. Sen böyle mallık yaparsan sıçırdığın bu b*kları sıvayan çok olur. Nitekim de öyle oldu. İlk fırsatta Nedim’in odasını küle çevirdiler işte. Neyse ki Cenk geldi de kurtardı Nedimciğimizi. Agah da kurtarma anına şahit oldu, günün kahramanı Cenk oldu! İşte Cemre Hanım, kahramanlık hırsı seni batırdı, hiç olmayacak kişileri düze çıkardı. Çocuk sana gitme dedi, sen yine kendi kafanın dikine gittin. Sözünü dinlediğin tek bir kişi bile yok. Sadece Nedim’in bile sözünü dinlesen olurdu. Başına buyrukluk oldu seni bitiren.
Nedim’i hemen hastaneye götürdüler. Her zamanki gibi “kalp durması-kalp masajı-yaşama dönüş” üçlemesini izlettiler bize. Cemre de bu sırada ifade veriyordu polislere sorgu odasında. “Nedim öldü mü?” diye endişeyle sordu. Polisler buna cevap bile vermeden “İş birlikçilerin kimler?” diye sordular. Kız aldı başını odadan çıkmaya çalıştı. Polislere bile kafa tutuyor maltaroş. Hee canım onlar da seni sorgu odasından Nedim’in yanına gönderirlerdi zaten öylece. Tövbe Ya Rabbim! Kızın beyninde mantıkla ilgili devreler tamamen yanmış vaziyette. Sanki adamı kendi doğurdu ya! Bari ciyak ciyak bağırmasa, Allah’ımmm!
Ceren de sanki çok merak ediyormuş gibi annesini soruyor. Damla iyi yapıştırdı ama lafı. Ceren yırtığı da çıkıştı ama Şeniz ikisini de susturdu. Televizyonu açtırdı hemen. Açar açmaz Cumhurbaşkanı’nın Trump ile yaptığı görüşme hakkında bilgi vermiyorlardı tabi, şu anda gündemimizde daha önemli şeyler var. (!) Eksik etek Cemre, Nedim’i neden kaçırdı ve neden yakmaya çalıştı; şu sıralar ülkemizin derdi bu. Sırf bu mevzu yüzünden dolar 0,2 artış gösterdi yani. Uğraşamayız sınırlardaki savaşlarla şu an. Öyle değil mi? (!) Şeniz hiç ummadığı bir haber aldı. Cenk Nedim’i yangından kurtarmıştı. Koştur koştur has adamı Şahin Bey’in yanına hesap sormaya gitti ama daha beklenmedik şeyler bitmedi. Agah Şeniz’i avladı. Tam anlamıyla olmasa da azıcık ucundan…
Neriman Nedim’in kalbinin durduğunu öğrenince ne tür bir duyguya kapılacağını şaşırdı. Gariban öldü diye üzülse miydi; yoksa tüm mal varlığı Ceren’in üzerine kaldı diye sevinse miydi? Böyle salakça düşüncelere gark olurken Nurten geldi ve hazırlanmaları gerektiğini söyledi. Hastaneye gideceklermiş. Neriman da “Lan yoksa morga götürüp kimlik tespiti mi yaptıracaklar?” diye soruyor. Al bir mal da bu! Lan haberler bangır bangır Nedim’in sağlık durumu hakkında bilgiler veriyor sen kimlik tespiti diyorsun! Baştan sona manyak bunlar! Ben de manyak olmaya başlayacağım yakında.
Zalim İstanbul 11. bölüm 2. kısım izle
[/box]