[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]
Civan, Ceren ve Cenk’i yakalıyor!
Bu kısımda da baldız ve enişte merakı topyekûn devam ediyor. Etkisiz elemanlar yine etkisiz eleman, ukalalar yine ukala… Değişen ve aksiyon alan neredeyse hiçbir şey yok. Tek ilginç olan şey Cenk’in Ceren ile kaçma planı. Cenk sevdiklerini üzecek diye son derece gerilirken Ceren ise oturdukları kafede hangi sosyetik siparişi vereceğinin kaygısını çekiyor. Cenk gibi hayatı kirli sırlarla dolu bir adam bile bu denli yırtılmış değil. Anadolu’nun bağrından kopup gelen bir bakire olmak için fazla cüretkâr. Cenk’i şaşırtan da bu. Ceren aptalca davranışlarını cesaret zannediyor. Oysa cesaretinin tek kaynağı, gönlünde yatan para sevgisi. Cenk’e olan sevgisi de para ve gösteriş sevgisi ile paralel ilerliyor. Şimdiki gençlerimiz arsızlık ve ahlaksızlıkla cesareti eşdeğer tutacak diye korkuyorum şahsen. Her neyse, Ceren köşkü geride bırakıp Cenk ile çok uzak diyarlara kaçma fikrini duyunca o göğsünü gere gere övündüğü cesaretinden eser kalmadı; hafiften kedi yavrusuna dönmeye başladı tavırları.
Cemre ve Civan kardeş kardeş gelip Ceren’in zindanını ziyaret edince Seher korktu haklı olarak. Çünkü uzun zamandır tek bir karşılaşmaları bile olaysız geçmiyor. Eve geldiklerinde Ceren yoktu tabi. Bu yüzden evin içi huzur kokuyordu. (Ya da beyaz sabun diyelim.) Memleketi anımsadılar iki kardeş. Ben bile mutlu oldum bu sahneyi izlerken. Oysa ki isteseler bir anda bütün dertlerinden kurtulabilirler ve çocukluk huzuruna geri dönebilirler. Cemre ve Ceren beyinlerini doğru çalıştırmayı öğrenmedikçe bu dizi çok uzar daha.
Tam huzurlu bir sahne izleyeceğiz derken yine mevzuya Cemre ile Cenk’in kıskançlık krizleriyle dolu evlilikleri ve Ceren belası dahil oluverdi ve tüm huzurumuz kaçıverdi. En büyük tetikleyici sebep ise evde biten çay şekeri oldu. Tabi bütün diziyi batıran çay şekeri olmayacaktı. Ama en azından huzurlu anlar biraz daha uzardı. Evde taze taze yapılmış kek ve sigara böreği yenirdi hiç olmazsa. Şimdi Civan çayı şekersiz içememenin cezası ile karşı karşıya kalacak. (Ceren ve Cenk’ i bir arada yakalayacak.) Civan’ın iki kuruşluk huzuruna da bu şekilde gölge düşmüş olacak. Bir de Ceren’in bu bir araya gelişi inkâr etmesi ve Cenk ile hiç karşılaşmamış, görüşmemiş (hatta neredeyse hiç tanışmamış) gibi davranması yok mu; Civan’ın pirelerine pire katıyor.
Cemre’nin telefonuna arama geliyor tam da kekleri ve börekleri gömecekken. (Zaten yemeyecekti, dekor olarak tutuyorlar onları.) Her ne hikmetse Cemre telefonu açıp açmama konusunda tereddüt ediyor. Zannedersin ki belalı eski sevgilisi arıyor. Meğer Cihangir arıyormuş. (Agah’ın sağ kolu Cihangir.) “Eee ne diye açmakta tereddüt etmiş ki?” diye düşündürüyor bize. Sanki biliyor ne diyeceğini. Her neyse, kısacası Cemre Nedim’in yanına gidecek. Hepimiz zannedeceğiz ki Agah Cemre’yi Nedim’in yanında alıkoyacak ve o iyileşene kadar Cemre ona hemşirelik edecek. Peh peh peh!
Zalim İstanbul 16. bölüm 4. kısım izle
[/box]