[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]
Cemre Nedim ile karşılaşıyor!
“Yeğenimi senden temizlemeye çalışıyorum!” İşte klişe Türk dizisine girişimizdeki anahtar kelime. İşte hayal kırıklıklarımızın nişanesi. Evet. Cemre oraya gider gitmez Agah’ın söylediği ilk sözlerden birisi bu. Cemre direnir, Agah bastırır “Nedim için bunu yapacaksın!” der vs. O eski cahil cesaretli Cemre’den eser kalmaz. O dürüstlük abidesi Cemre gider, gündüz dizisi mıymıntı baş rol kadın karakter geliverir. “Hadi lan söyle gerçekleri yiğitsen!” deriz. Hani Cenk’i sıkıştırıyor ya “Neden yeğenini aşağıya attığını itiraf etmiyorsun?” diyerekten… Demek yiğitlik öyle kolay olmuyormuş Cemre hanım! İnsan sınanmayınca bilemiyormuş.
Cemre Agah’ın söylediklerini düşünmek için müsaade ister. Tuvalete gidecektir. (Amonyak kokusu karar vermede yardımcı olur her zaman.) Sanki daha önce bu izbe yeri tanıyormuş gibi tuvaleti eliyle koymuş gibi buluverir Maşallah! Çok zeki kız. Ama sadece tuvaletin yerini tahmin etme konusunda… Geri kalan nöronları at çöpe gitsin.
Bu kısımdaki tek eğlenceli yer Neriman ile Nurten’in kapışmasıydı. Nurten’in Neriman’a soktuğu laflar hepimizin içini serinletti. Arada böyle eğlenceli sahneler olunca bir nefes alıyoruz. Adeta kötü karakterler şu diziye renk veriyor ve nefes oluyor. Nasıl bir algı oyununun içindeyiz anlamadım. Neriman hemen Ceren’i arayıp kötülüğünü tazeliyor. Korkuyor Seher ile baş başa kala kala bir gün imana gelecek diye. Ceren de “Ben bu oyunu yemedim!” diye sayıklayıp duruyor. Yemedim diye diye Cenk’in dediğine gelecek süslü Pakize.
Ceren nihayet hepimizin beklediği (ama kesinlikle istemediği) sahneyi oynuyor. Çıkıyor Nedim’in karşısına “Ben sana değil köşke aşığım!” edebiyatı yapıyor. Cenk ile mutluyuz falan diyor, salak salak konuşuyor. Karakter değiştirince de tam Kezban gibi görünüyor zaten. Nedim Cemre’yi Cenk’e kaptırdığı için üzüntüden ağlasın mı, yoksa böyle bir kezbanı sevdiğine mi yansın bilemiyor.
Cenk Şeniz’e Cemre ile boşanacağını nihayet ilan ediyor. İşin garip tarafı ise Şeniz’in bu habere sevinmemesi. Kendince haklı gerekçeleri var tabi. Onlar boşanırsa suçu kabullendiği ortaya çıkar diye korkuyor. Belki de haklı. Ama teknik olarak o DNA sonuçları alınınca ister boşansın ister boşanmasın her şekilde ebelerinin kendilerini doğurduğu günü görecekler. Ama bilirsiniz, senarist sürprizlerle dolu. Bakalım Senaristin beyin kıvırcıklarından ne tür klişelikler süzülecek, göreceğiz.
Civan, ablası Ceren’in yediği ufak tefek naneleri fark etse bile asıl ihtimali düşünmekten imtina eder. Tüm dizi karakterlerinin bu konuda üç maymunu oynadığı gibi Civan da üç maymunu oynamaya çalışır. Hiçbirisi zihninden şu cümleyi kuramaz: “Ceren ve Cenk kırıştırıyor. Hatta Ceren’in karnındaki bebek Cenk’ten!” Bu cümleler yerine “Olabilir mi?” “Acaba Ceren….” Hep böyle kekere kükere cümleler kuruyorlar. Oysa onların arasında ilişki olduğunu işaret eden çok şey var. Bunu anlamamak için anca dizi karakteri olmak lazım zaten.
Ceren anladı Civan’ın bir şeyler bildiğini. Ama Civan’ın bunu dile getirmemesi de Ceren’in kafasını karıştırdı. Belki dile getirse bir bahane, bir açıklama yapacak ve mevzu kapanacak. Ama onun sessiz kalması Ceren’e çaresiz hissettirdi. Hemen beynini ütülemek için Cenk’i aradı. Cenk de bir güzel koydu lafı. “O geri zekalılığından değil, sana konduramadığından sustu.” dedi. Ceren utanma duygusunu hissedebildi nihayet. Cenk ise boşanma prosedürlerini konuşmak için avukatı ile kafede buluştu.
!
Zalim İstanbul 16. bölüm 5. kısım izle
[/box]