[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]
Firdevs’in kuşu kafesten uçtu!
Bihter ile Adnan kasvetli muhabbetin dibine vurmuşken Firdevs hemen dâhil olur bu gotik tabloya ve olabildiğince renkli bir hale getirir ortamı. Bir işveler, bir cilveler… Şarap gibi güzeldir de hatun, güvenir kendisine tabi. Ama Adnan haberlerden dolayı bilir Firdevs’in ne ayak bir insan olduğunu. Bihter kartları daha doğru oynar. Kocasını aldatan para düşkünü yaşlı bir kadın mı, yoksa yoğun hisler barındıran ve de vefa duygusu çok yüksek olan çıtır bir parça mı? Siz olsanız hangisini seçerdiniz?
Firdevs de adamın kızına olan yakınlığını baba kız ilişkisi zannetmiş olacak ki ilgileri kendi üstüne alınır. “O da beni seviyor.” falan der güldürür dünya âlemi kendine. Seni sevse ya da senle ilgilense köşeye bucağa kaçıp ilk fırsatta evine doğru yol alır mı? Hiç mi tecrüben yok, kaç yaşına gelmiş bir aşk ve şehvet kadınısın oysa. Erkekler öyle ucuz taktikler bilmez ki. Seviyorsa açıkça ortaya koyar.
Dedektiflik bürosu ekibi de eve dönmüştür. Bu işte en çok eğlenen Beşir olur. Tüm gece bol bol kesme şansı yakalamıştır Nihal’i. Arada gülüşmüşlerdir. Bu gece Beşir bol malzemuslu bir hayal nehrine sahiptir. Tabi aşkın büyüsüyle bu gece hayallere dalacak tek kişi de Beşir olmayacaktır. Adnan da eşlik eder bu mutluluğa. Bihter’in sözlerini düşüne düşüne uyur artık. Eee Beşir gibi genç delikanlı değil sonuçta yani.
Matmazel’in Adnan’a âşık olduğu ise her halinden belli… Uçan kuştan kıskanır adamı. Pencerelerde gelmesini bekler. Bu aşk değil de nedir? Zaten ben anlamıyorum Adnan seni bu zamana kadar nasıl fark etmedi. Şarap gibisin, kültürlü ve görgülüsün… Çocuklar desen sana âşık, içlerinden “anne” demek geliyor da kendini yaşlı hissedersin diye söyleyemiyorlar… Hayat boyu mutlu olabilirdiniz oysa. Bihter’in ise elinde bir güzelliği, az birazcık tevazusu, eh bir de Adnan ile ortak bir konusu var. Bu üç kartla adamı ağına düşürdü kadın. Allah kimine şans vermiş. (Belki de şanssızlık.) Matmazel bu bücür yüzünden 2 sene daha bakire kalacak mecburen. Ama o sabırlı, son güne kadar beklemeye ve Adnan’ı sevmeye devam etmeye hazır.
“Nerden baksan iki senelik bir ömrü var bu ilişkinin. Azıcık dersini alsın bakalım, kızı yaşında kadınları nikâhına almak ve kendine ait olmayan bir yeğenin yükünü sırtlanmak neymiş görsün… Görsün ki ileride bana sorun çıkarmasın değerimi anlasın azıcık. 48 sene bekledim, 2 sene daha beklerim. Ah diğer aşüfteler gibi dişiliğimi kullanabilseydim ya, şimdi bu parazitlerle uğraşır mıydık? Neyse hayırlısı buymuş demek.”
Nihal ağzından salyalar akan babasının yanına koşar ve zarf atarak ağzından laf almaya çalışır. Ama babası Nihal’in istediği cevapları vermez. Pes eder şimdilik ve odasına çekilir usulca. Bihter de aynada muzurca kendini izler. Firdevs’in lafları geçer aklından. Bakışları sanki şunu der:
“Ben Adnan’ı n nikâhına gireyim de gör. Kudur ondan sonra kahrından kalleş karı…”
Adnan belki Bihter’i görürüm ümidiyle yeniden mezara gider. (Aaaa! Eski karın gücenmeye başlıyor ama artık yeter! Oldu olacak nikâhı da orada kıyın, aşkınızın ilk şahidi olarak da karını deftere yazdır, imzasını da mezarın üstüne ektiğiniz güllerin sapını mürekkebe batırarak vekâleten atarsınız artık.)
Adnan mezarlığa geldiğinde hiç ummadığı bir şeyle karşılaşır. Bihter babasının mezarını bırakmış Adnan’ın karısının mezarına dadanmıştır. Muhtemelen Adnan ile evlenmesine mani olmaması için gözdağı verir kadına:
“Gece Adnan’ın rüyalarına girip musallat olma adama. İşi bozma. Yoksa yatacak yer bulamazsın bu camiadan sildiririm seni.”
Adnan Bihter’i kendi karısının mezarında gördüğü için çok şaşkın ve mutludur. Bihter de Adnan’ı gördüğüne çok sevinir. Zaten ikisi de birbirini görmek ve yarım kalan konuşmaları devam ettirmek için gelmiştir bu kez. İlk buluşma yerleri bile mezarlık. Korkarım ki düğünlerini de mezarlık manzaralı bir yerde yaparlar. Eminim bıraksalardı onu da yapardı bunlar. Varın siz düşünün bu evlilikten ne mana beklenebileceğini.
“İlk defa… sayende…” gibi özel kelimelerle birbirlerinin aklını alır bu garip insanlar. Hatta birbirlerine adeta ilanı aşk ederler. Bihter bu duyduklarına şaşırmış gibi değildir. Daha çok “İşte Firdevs hanım! Zafer benimdir artık!” şeklinde bir bakıştır. (Yani bana göre.) Zaten duyacağını bildiği kelimeleri dinliyordur sanki. Özgüvenin bini bin paradır. (Bari birazcık şaşırmış rolü yapsan diyeceğim ama ne lüzumu var işi dolandırmanın şimdi. Bir an önce macera başlasın da biz de yazalım.)
Sonunda Adnan son golü de atar ve yine mezarlıkta olmak üzere karısının gözleri önünde Bihter’e evlenme teklif eder. Bihter’in gözlerinde sadece mutluluk değil; kazanılan zafer sonrası mutluluk işareti vardır.
[/box]