Genç göstermenin dezavantajları
Genç kalmak ve genç göstermek neredeyse tüm insanlığın isteyebileceği bir şeydir. (İstisnalar kaideyi bozmaz.) Bir kısım insan adeta kendisini bu yolda heba eder, evi arabayı satar, olmadık işler yapar. Öyle kıymetli ve değerlidir bu arzu. Ancak öyle anlar gelir ki kendi kendine “Ben kendime ne yapıyorum yaa!” diye sorar hale gelirsiniz. Bu tür bir yakınma genç kalacağım diye kafayı sıyıranlar için… Bir de genetik olarak genç görünüp de “az biraz olgun görünseydim ne iyi olurdu” diye içten içe yaşlanmayı isteyen bir kesim de var. Çok ütopik ve şımarıkça geliyor bu yakınmalar, biliyorum. Ama bir de onların tarafından bakalım. Belki hak verecek ve doğaya direnme konusunda abartıya kaçıp depresyonun eşiğine gelme durumundan kurtulmaya başlayacağız; kim bilir?
Genç görünmenin dezavantajları nelerdir?
“Genç görünmek” ve “dezavantaj” kelimelerini ne kadar tezat bulduğunuzu tahmin edebiliyorum. Bir de şu sıralanan maddeleri okuyup öyle değerlendirin derim ben:
- İş yükleri hep size kalır. Ortamda en genç ve dinamik görünen siz olursunuz ve herkes sizden iş bekler. Herhangi birisi taşındığında, işi olduğunda, çocuğunu bırakacak yer aradığında akla gelecek ilk isim siz olursunuz.
- Sözünüzü dinleyen olmaz. “Sen anlamazsın.” sözüyle her konudan püskürtülürsünüz. Kimsenin gözünde büyüyemezsiniz. Ancak anne ya da baba olduğunuzda büyüdüğünüz anlaşılır.
- Yaşınız 50 olduğu halde otobüste kimse size yer verme gereği duymaz. Genç görünümlü yorgun vücudunuzla ayakta öylece kalırsınız. Ya da eğer oturuyorsanız sizden daha küçük olma ihtimali olan kısır ve börek düşkünü tombul teyzeler aksıra tıksıra sizin yerinizi almaya çalışır, psikolojik baskı yapar.
- Talipleriniz genelde sizden daha küçük yaşta olur. Her ne kadar tipleriniz uyum sağlasa da kafalarınız uyum sağlamadığı için bunalımlara girersiniz. Yaşıtlarınız ise çok olgun görünür, yanınıza yakışmaz. Yakışanlar ise sizi ufak tefek gördüğü için kendisini sübyancı gibi hisseder ve sizi hayatına almaktan çekinebilir.
- Gece sokaktayken, otogarda kuzeninizin gelmesini beklerken, otele kayıt yaptırmak isterken, +18 mekanlarda takılma girişimlerinde bulunurken, içki-sigara gibi alışverişler yapacakken kimlik sorgusuna maruz kalırsınız.
- İş bulma konusunda minyon görünmek avantaj sayılabilirken, ciddiyete ve prestije ihtiyaç duyan bazı meslek gruplarında yaşını gösteren, olgun, göz dolduran bir eleman profili tercih edilebilmektedir. Bu yüzden minnoşlar bu alanlarda değerlendirmeye alınmaz ya da nadiren alınır. Şansınızı arttırabilmek için kendinizi diğer adaylara göre çok daha sıkı bir şekilde ispatlamanız gerekir.
- Minyon erkekler sakalından, minyon kadınlar ise koyu göz makyajından vazgeçemez. Ancak bu şekilde ortamlarda birazcık olsun denk hissedebilirler. Sakallar kesilince ya da makyaj silinince adeta ergenlik yaşlarına geri dönerler. Çevrelerinde itibar kazanabilmek onlar için çok zordur.
- Çevrelerinde gamsız gibi algılanırlar. Hayatın onları hiç üzmediği ya da yıpratmadığı düşünülür. Milletin arabesk aforizmalarını dinlemek zorunda kalırlar.
- Hafife alınırlar, saftirik zannedilirler.
- Kaynana adayları tarafından “Çocuk doğuramaz bu!” şeklinde yargılanırlar. Ayrıca hastalıklı ya da iş görmez damgası da yerler.
- İş ortamında “tecrübesiz eleman” zannedilirler. İnsanları inandırabilmek için sigorta geçmişini ispat eden belgeler sunmak zorunda kalırlar.
- Doktorluk yapan minyon arkadaşlar özellikle yaşlı hasta grupları tarafından tercih edilmezler. Özellikle de sağlık konusunda pimpirikli olanlar bu doktorların kapısının önünden bile geçmez. Yanlış tanı ve tedavi süreci yaşayacaklarını düşünürler.
- Abla ya da abi diye hitap ettikleri kişilerin kendilerinden daha küçük olduklarını öğrendiklerinde, tekrardan nasıl bir hitap rotası çizebilecekleri konusunda ciddi sıkıntıya düşerler. İlk hitapları dillerine pelesenk olmuştur bir kere. Daha evvel abi ya da abla denilen birisine ismiyle hitap etmek zorunda olmak sıkıntılı bir şey olsa gerek.
- Lüks bir mağazadan alışveriş yapılması gerektiği zaman “nasıl yardımcı olabilirim” diye milletin k*çında dolaşarak yürekleri darlayan elemanlar bu minnoşları görünce fazla nefesini tüketmez. “Öğrenci adam buradan ne alabilir ki zaten?” diye düşünür ve peşini bırakır. Peşini bırakmıyorsa bile oradaki pahalı ürünlere mukayyet olmak içindir.
- Aile ve arkadaş ortamlarında her zaman kişisel alanları işgal edilir, hadler çekinmeden aşılır. El şakalarına ve densizce esprilere maruz kalırlar.