Gırtlak Kanseri Nedir?

Toplumda her 100 bin kişiden ortalama beşinde gelişen gırtlak kanseri, gırtlak bölgesinde bazı hücrelerin kontrolsüzce çoğalarak tümör halini alması sonucu ortaya çıkıyor. Sigara kullanımının en önemli risk faktörü olduğu gırtlak kanseri, bu alışkanlığı bulunan kişilerde yaklaşık 20 kat daha fazla görülüyor.
Nedenleri
Gırtlak Kanseri Nedenleri
Gırtlak kanseri oluşumunda en büyük risk faktörü sigara ve tütün ürünleri kullanımı. Sigara kullanan kişilerde gırtlak kanseri riski 20 kat artıyor. Diğer bir risk faktörü ise aşırı alkol tüketimi. Özellikle sigara ile birlikte alkol alımının kanser gelişiminde rolü çok daha fazla. Kötü beslenme de bu tür kanserlerin oluşumunda rol alıyor.
Petrol ürünleri, boya sanayi, ağaç işleri gibi bazı iş kollarında çalışan kişilerde gırtlak kanseri oranlarının daha yüksek olduğu biliniyor. Gırtlak kanseri oluşumda reflü hastalığı da risk faktörlerinden biri. Bununla beraber HPV (insan papilloma virüsü) de gırtlak kanseri nedenleri arasında yer alıyor.
Belirtiler
Gırtlak Kanseri Belirtileri
- Seste değişiklik, çatallanma
- Ses kısıklığı, konuşurken zorlanma
- Yutkunurken acı hissetme
- Nefes alırken boğazda yanma ve acı hissetme
- Kanlı balgam
- Boğaza bir şey takılmış gibi hissetme
- Baş ağrısı
- Kulak ve ensede ağrı ya da acı hissetmek
- Ensede yumrular
- Planlanmamış kilo kaybı
Tanı Yöntemleri
Gırtlak Kanserinin Tanı Yöntemleri
Belirtilerden bir ya da birkaçı varsa zaman kaybetmeden bir Kulak-Burun-Boğaz uzmanına başvurulması şart. Hekiminiz tıbbi öykünüzü dinleyip fizik muayene yaptıktan sonra, gırtlak kanserinden şüphelenirse bir takım tetkikler isteyebilir. Bu tetkiklerin başında laringoskopi geliyor. Laringoskopi ucunda kamera olan esnek veya sert bir hortum yardımıyla gırtlağın incelenmesi işlemidir.
Eğer normal dışı bir oluşum saptanırsa lokal ya da genel anestezi altında tümör kuşkusu olan bölgelerden biyopsi alınarak kesin tanı konuluyor. Tanı aşamasında; boyun ultrasonu, bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme (MRG), pozitron emisyon tomografisi (PET) gibi görüntüleme yöntemlerinden faydalanılarak hastalığın yaygınlığı konusunda bilgi sahibi olunuyor.
Tedavi Yöntemleri
Gırtlak Kanserinin Tedavi Yöntemleri
Gırtlak kanseri tedavi şeklinin seçimi; tümörün gırtlağın neresinde ve ne boyutta olduğuna, evresine, boyun ve uzak yayılım (metastaz) varlığına, kişinin yaşına ve genel sağlık durumuna göre yapılıyor. Temel olarak 4 tür tedavi yöntemi uygulanıyor.
Cerrahi Tedavi
Gırtlak kanserinin tedavisinde en sık kullanılan ve birçok gırtlak kanserinde en etkili tedavi yöntemi. Hastalığın erken döneminde başvuran hastaların kanserli doku ile beraber gırtlağının bir bölümü, geç dönemde başvuranların ise gırtlağının tamamı alınıyor. Bu ameliyatların bir kısmında boynun ön tarafında nefes borusuna trakeostomi denilen bir delik açılıyor ve hastanın buradan nefes alması sağlanıyor.
Gırtlağın sadece bir bölümü alınan hastaların ameliyat sonrası dönemde güvenle nefes alması için açılan bu delik, birkaç gün içinde kapatılıyor. Ancak, gırtlağın tamamı alındığı ameliyatlarda bu delik kalıcı olabiliyor. Eğer kanser hücreleri boyundaki lenf bezlerine yayılmışsa veya yayılma olasılığı yüksek görülüyorsa, ameliyat sırasında boyundaki lenf bezlerinin de temizlenmesi gerekebiliyor.
Gırtlağın bir kısmının çıkarıldığı hastalardaki ses kalitesi oldukça yüksek. Gırtlağın tamamının çıkarıldığı ameliyatlardan sonra ortaya çıkan konuşma sorunu, ses protezi takılarak ve ses eğitimi ile hafifletilebiliyor.
Radyasyon Tedavisi (Radyoterapi)
Yüksek enerjili ışınlar kullanılarak kanser hücreleri öldürülüyor ve tümörler küçültülüyor. Radyasyon ışınları, larenks kanserlerinde genellikle boyuna dışardan bir cihazla veriliyor. Uygulama, her gün belli dozda radyasyon verilmesi şeklinde gerçekleştiriliyor.
Radyasyonun kanser hücreleri üzerindeki etkisini artırmak için radyoterapi sırasında bazı ilaçların da verilmesine ihtiyaç duyulabiliyor. Radyoterapi özellikle erken evre larenks (gırtlak) kanserlerinde en az cerrahi kadar başarı şansına sahip bir tedavi seçeneği. İleri evre bazı kanserlerde ise cerrahi sonrası tamamlayıcı tedavi olarak da radyoterapi kullanılabiliyor.
Kemoterapi
Çoğunlukla ileri evre kanserlerde, cerrahi öncesinde ve sonrasında ya da ameliyat sonrası kanserleri tekrarlayan hastalarda kullanılıyor. Cerrahinin uygulanmadığı bazı durumlarda ise radyoterapi ve kemoterapi birlikte kullanılarak organ koruma protokolü şeklinde bir tedavi modeli olarak öneriliyor.