Hiç Sevgilisi Olmamış İnsan
Hiç sevgilisi olmamış insan… Eminim erkeklerin kulağına çok hoş geliyordur. Hem de kendileri düzinelerce sevgili yapmış ve her şeyi yaşamış olsalar bile. Bu durum en çok kadınlardan beklenen bir durumdur. Sanırım erkekler yarı yolda bıraktıkları ve “hiç sevgilisi olmamış insan” modundan çıkarttıkları kişilerin “kadın” olduğunun farkında değiller. Her neyse, bizim toplumumuzda ciddi talep görenlerdir bunlar. Ama kameraları ABD ya da Avrupa gibi yerlere çevirdiğimizde durum tam tersidir. Oralarda belli bir yaşa gelmiş ve halen bekaretini kaybetmemiş olan kızlar talep görmezler. Bir hastalığı olduğu düşünülür. Elbette her iki anlayış da birbirinden yanlış ve bol önyargı dolu. Toplum yapısı ve inanç durumu bu anlayışlara yön veriyor ve genelde ilk edinilen anlayış bir ömür boyu zihinlerde taşınıyor. Eğrisini ya da doğrusunu öğrenmek anlayışta pek bir şey değiştiremiyor diyebiliriz.
Erkekler genelde bu arayıştadır ama bu arayışta olan kadınlar da var. (Bu dünyada her türlü örnek var.) Eee yüz tane sevgili yapmış erkekler bile sıfır kilometre hatun ararken, hiç sevgili yapmamış kadınların sıfır kilometre bir erkek araması o kadar da abes olmasa gerek. Peki ya bu insanlar neden hiç sevgilisi olmamış insan hayali kurarlar; biraz değinelim:
- Başka ilişkilerin gölgesinde kalmamak (Geçmişten gelen güven problemleri, küllerinden doğma ihtimali olan eski aşk zımbırtıları sebebiyle geri planda kalmak istemezler.)
- Performanslarının diğer kişiler ile karşılaştırılmasından ya da onlardan daha yetersiz olma ihtimalinden kurtulmak
- Eski sevgililerin yeniden tacizlik vermesi ve kafa karıştırması ile yüzleşmemek
- İlk olmanın gururunu yaşamak (İlk olabilmiş olmak kimileri için büyük bir başarıyı ifade eder.)
- Açılmamış olan paketi kurcalamanın daha cazip gelmesi (Bunu pek çok kişi anladı zaten.)
- Ahlaki ya da dini sebeplerden ötürü bu arayışa girişmek. (Bu sebepten arayışa girişenler genellikle kendilerini de bu flört girdabından kaçırmış ve kendisini yalnızca evleneceği kadına/adama saklamış olanlardır.)
Durumlar ve gerçekler bunlardan ibaret. Eğrisini-doğrusunu, amasını-mamasını tartışmak da size düşer artık…