Gül hastalığı yüz bölgesinde kızarıklık ve kırmızı sivilcelere neden olan bir cilt rahatsızlığıdır. İleri dönemlerinde göğüs ve sırt bölgesinde de yayılım gösterebilir. Gül hastalığı özellikle açık tenli kişilerde görülen bir cilt hastalığıdır
Daha çok kadınlarda görülen gül hastalığı genellikle orta-ileri yaştaki kişileri etkiliyor. Gül hastalığı yüz bölgesinde ve vücutta kızarıklığa neden olurken aynı zamanda da kan damarlarının daha belirgin bir hale gelmesine sebep olur.Gül hastalığı genellikle yüz bölgesinde ortaya çıktığı için estetik olarak da kötü bir görünüme neden olur. Güneşin zararlı etkileri, çevresel kirlilik, stres ve soğuk havalar da bu hastalığın görülme sıklığı ve seyri üzerinde etkili oluyor.
Özellikle bahar aylarında etkili olan bu hastalık, karın ve yüz bölgesinde pembemsi lekeler ve gül şeklinde kendini gösteriyor Bu leke sonrasında o bölgede ciltte kepeklenme ve daha küçük lekeler ortaya çıkıyor. Bulaşma özelliği olmayan gül hastalığı genellikle tedavi edilebiliyor.
Nedenleri
Rozasea (Gül Hastalığı) Nedenleri
Gül hastalığının nedeni tam olarak bilinmemektedir fakat hastalığa neden olabilecek bazı durumlar olduğu düşünülmektedir. Gül hastalığı cilt akarları, mantarlar, psikolojik faktörler veya cilt altındaki bağ dokusunun bozulmasından da kaynaklanabilmektedir. Bunun dışında aşağıdaki nedenlere bağlı olarak da gül hastalığının gelişebileceği düşünülmektedir:
- Sıcak içecekler
- Baharatlı yiyecekler
- Alkol tüketimi
- Aşırı sıcaklık
- Güneş ışığı veya rüzgar
- Stres
- Egzersiz
- Makyaj malzemeleri
- Maytlar
Belirtiler
Rozasea (Gül Hastalığı) Belirtileri Nelerdir?
Gül hastalığının belirtileri kişiden kişiye büyük ölçüde değişebilir. Gül hastalığı geçiren bir kişinin vücudunda veya yüz bölgesinde güneş yanığına benzer bir kızarıklık meydana gelebilir. Bazen meydana gelen şişlikler sivilceye benzeyebilir, yanma veya batma olabilir. Bunun dışında gül hastalığında aşağıdaki belirtiler görülebilir:
- Yanma ya da acı
- Kuru bir cilt
- Cilt renginde değişiklik
- Damarlarda belirginleşme
- Sivilce benzeri oluşumlar
- Cilt kalınlaşması
- Yüzde şişme ( ödem )
- Burundaki yağ kanallarının genişlemesi sonucu, burnun büyüyüp şekil değiştirmesi
- Boyun, göğüs, kafa derisi veya kulaklar dahil ciltte meydana gelen döküntüler belirtileri arasında yer alır.
Tanı Yöntemleri
Rozasea (Gül Hastalığı) Tanı Yöntemleri
Gül hastalığının tanısı için özel bir test yoktur. Hekiminiz fizik muayene esnasında lezyonlarınızı inceleyerek tanı koyabilir. Fakat gül hastalığı ile benzer belirtilere sahip olan sivilce, sedef hastalığı, egzama veya lupus gibi diğer hastalıkları ekarte etmek için bazı kan tetkikleri istenebilir.
Tedavi Yöntemleri
Rozasea (Gül Hastalığı) Tedavi Yöntemleri
Gül hastalığı tedavi yöntemleri değişkendir, çünkü belirti ve semptomları kişiden kişiye değişir. Tedavinizin süresi belirtilerinizin türüne ve ciddiyetine bağlıdır. Gül hastalığının tedavi yöntemleri arasında ilaçlar, cerrahi yöntemler ve lazer tedavileri bulunmaktadır. Bunların haricinde, hastalık ataklarını tetikleyen unsurların tespit edilerek bunlardan kaçınılması da tedavinin önemli bir parçasıdır.
Yüzde kızarıklıkla seyreden Rozasea’nın ( Gül Hastalığı) toplumda oldukça sık rastlanmaktadır. Sıcaklık, güneş ve beslenme bu hastalık için son derece önemlidir. Sistematik tedavisinde, başlıca kremler ve ağızdan alınan ilaçlar kullanılır. Rozasealı hastalar, tahriş edici ürünlerden ve alkol içeren toniklerden uzak durulmalıdır. Metronidazol içeren krem ve jeller faydalıdır. Azeleik asitli kremler de Akne Rozaseadan faydalıdır. Topikal kortizonlu krem kullanımından kaçınılmalıdır. Başlangıçta iyi gelse de zaman içinde alışkanlık yapar ve rozaseayı şiddetlendirebilir. Çok özel durumlarda hekim kontrolünde kısa süreli uygulanabilir.
İlaç tedavilerinin yanı sıra kılcal damarların yoğun olduğu evrede bazı ışık sistemleri ve lazerler yapılmalıdır. Ayrıca yüze mezoterapi uygulanarak cilde nem sağlanır ve damar cidarlarının da kuvvetlendirilmesi ile kılcal damarların çatlaması engellenmiş olur. Genç hastalarda birkaç seansta bile belirgin düzelme olur. 1-2 ayda bir, 3 seans önerilir.