Neden Her Uygulama Bir Sosyal Medya Olmaya Çalışıyor?
Geçen ay Spotify’ı açtığımda karşıma “arkadaşlarının ne dinlediğini gör” önerisi çıktı. Düşündüm: Ben sadece müzik dinlemek istiyordum. Sonra LinkedIn’i açtım – ana sayfa video önerileriyle dolmuş, sanki TikTok’a girmişim gibi. Google Maps’i açtım – yorumlar, fotoğraflar, “takipçilerin” ne yaptığını göster butonu. Hatta geçenlerde bir hesap makinesi uygulamasında “arkadaşlarınla hesaplarını paylaş” özelliği gördüm.
Ciddi söylüyorum.
Sosyal medya bağımlılığı artık sadece TikTok’ta değil. Sosyal medya bağımlılık döngüsü her uygulamaya sızdı. Ben sadece müzik dinlemek istiyordum ama Spotify bile bağımlı yapıyor. Ve bu tesadüf değil. Bunun arkasında çok spesifik, çok kârlı, ve biraz da rahatsız edici bir ekonomik mantık var.
Bu yazıda platform ekonomisinin kirli sırlarını, uygulamaların neden bu kadar umutsuzca sosyalleşmeye çalıştığını, ve siz kullanıcı olarak buna nasıl tepki verebileceğinizi konuşacağız.
Platform Ekonomisinin Acı Gerçeği: Tek İş Yapmak Artık Yetmiyor

LinkedIn eskiden sadece bir iş arama platformuydu. CV yüklerdiniz, iş ilanlarına bakardınız, bitti. Şimdi içeride motivasyon videoları izliyor, LinkedIn influencer’larını takip ediyor, hikayeler paylaşıyorsunuz.
Spotify müzik çalardı. Şimdi podcast var, video var, sosyal profiller var, arkadaş aktiviteleri var.
Google Maps yol gösterirdi. Şimdi restoran yorumları okuyorsunuz, fotoğraf paylaşıyorsunuz, “local guide” rozeti kazanıyorsunuz.
Neden? Çünkü platform ekonomisi artık şunu diyor: “Tek bir iş yapmak ölmek demek.” Sosyal medya bağımlılığı, bu yüzden her uygulamanın yeni hedefi. Sosyal medya bağımlılık döngüsü, kullanıcıyı hapsetmek için tasarlanıyor.
Kullanıcı Başına Gelir Sorunu
Bir gerçekle başlayalım. Bir uygulama ne kadar az zaman alırsa sizden, o kadar az para kazanır. Sosyal medya bağımlılığı işte bu matematikle besleniyor:
- Spotify’da günde 30 dakika müzik dinliyorsunuz = X kadar reklam geliri
- Spotify’da günde 2 saat (müzik + arkadaş aktiviteleri + yorum + paylaşım + keşfet) = 4X reklam geliri
Bu yüzden sosyal medya bağımlılık döngüsü şirketlerin en büyük silahı. Meta’nın yatırımcı raporlarına göre, bir kullanıcının platformda geçirdiği her ekstra dakika, şirkete yıllık ortalama 0.15-0.25 dolar ek gelir getiriyor. Küçük bir rakam gibi görünüyor ama 2 milyar kullanıcıyla çarpın – yıllık milyarlarca dolar ediyor.
Sosyal medya bağımlılık işte bu yüzden kârlı: Bir kullanıcı 30 dakika yerine 2 saat kalırsa, şirket 4 kat kazanıyor. Sosyal medya bağımlılığı, platform ekonomisinin yeni petrolü.
Venture Capital’in Büyüme Baskısı
Silicon Valley’deki yatırımcılar “sürekli büyüme” bekliyor. Ama bir müzik uygulaması olarak ne kadar büyüyebilirsiniz? Dünya nüfusu sonlu. Müzik dinleyen insan sayısı da sonlu.
Ama bir sosyal medya platformu olursanız:
- Kullanıcılar sizin için bedavaya içerik üretir
- Sürekli geri dönerler (bağımlılık döngüsü)
- Network effect oluşur (herkes burada çünkü herkes burada)
- Büyüme “teorik olarak” sınırsız
Bu yüzden her uygulama sosyal olmaya çalışıyor. Hayatta kalma stratejisi bu.
“Engagement” Dini: Teknoloji Dünyasının Kutsal İneği
Teknoloji şirketlerinin toplantılarına girebilseydiniz, en çok duyacağınız kelime “engagement” (kullanıcı etkileşimi) olurdu. Bu kelime neredeyse dinsel bir anlam kazandı. Sosyal medya bağımlılığı, engagement metrikleriyle ölçülüyor.
Neden Etkileşim Bu Kadar Değerli?
Kullanıcı etkileşimi metriklerinin şirketlere değeri şu nedenlerle çok yüksek:
1. Retention (Elde Tutma): Sosyal bağlar kuran kullanıcılar uygulamayı silmiyor. Arkadaşlarınız burada, siz de burada kalmak zorundasınız. WhatsApp’tan neden çıkamıyorsunuz? Anneniz orada.
Sosyal medya bağımlılık burada devreye giriyor: Bildirim = dopamin.
2. Daily Active Users (Günlük Aktif Kullanıcı): Sosyal özellikler bildirimlere dönüşüyor. “X arkadaşın Y’yi paylaştı” = Siz tekrar uygulamayı açtınız. Günde 1 kez açan kullanıcı, günde 15 kez açan kullanıcıya dönüşüyor.
3. User Generated Content (Kullanıcı İçeriği): En büyük oyun bu. Şirket içerik üretmek zorunda kalmıyor. Siz üretiyorsunuz, bedavaya. Instagram hiç fotoğraf çekmiyor. TikTok hiç video üretmiyor. Hepsini kullanıcılar yapıyor.
4. Viral Growth (Viral Büyüme): “Arkadaşını davet et” en ucuz pazarlama stratejisi. Reklam harcaması sıfır, kullanıcılar birbirini getiriyor.
Andreessen Horowitz’in bir raporuna göre, sosyal özellikler ekleyen uygulamaların kullanıcı tutma oranı %40-70 arasında artış gösteriyor. Bu rakamlar, yatırım dünyasında altın değerinde.
Sosyal Olmayan Uygulama Artık Yatırım Alamıyor
Somut bir senaryo:
Bir not alma uygulaması geliştirdiniz. Harika çalışıyor, minimalist, kullanışlı. Yatırımcıya gidiyorsunuz:
Yatırımcı: “Harika! Sosyal özellikleri var mı?”
Siz: “Hayır, sadece not tutuyorsunuz. Sade ve odaklı.”
Yatırımcı: “Anladım. Notları paylaşabiliyorlar mı? Arkadaşlarıyla ortak not alabiliyorlar mı? Topluluk oluşturabiliyorlar mı?”
Siz: “Hayır, sadece not…”
Yatırımcı: “Geçmiş olsun.”
Bu abartı değil. 2024’te yapılan bir anket, Silikon Vadisi’ndeki yatırımcıların %83’ünün “sosyal komponent” olmayan uygulamalara yatırım yapmayı riskli bulduğunu gösterdi.
Sosyal Özellikler Nasıl Para Kazandırıyor?
Hadi bunu somut rakamlara dökelim. Sosyal medya bağımlılığı bu 4 yolla para basıyor:
1. Reklam Gösterimi Katlanıyor
Basit bir karşılaştırma:
Sosyal olmayan Spotify:
- Müzik çalıyorsunuz: 30 dakika
- Reklam: 3-4 tane
Sosyal olan Spotify:
- Müzik çalıyorsunuz: 20 dakika
- Arkadaş aktivitesine bakıyorsunuz: 10 dakika
- Playlist keşfediyorsunuz: 15 dakika
- Yorum okuyorsunuz: 10 dakika
- Toplam: 55 dakika
- Reklam: 12-15 tane
Sosyal medya bağımlılık döngüsü, reklam gelirini 4 katına çıkarıyor.
2. Veri Toplama Zenginliği
Bir müzik uygulaması sadece “ne dinlediğinizi” bilir. Ama sosyal olunca:
- Kiminle arkadaşsınız (sosyal ağ haritası)
- Ne paylaşıyorsunuz (tercihleriniz)
- Hangi içeriklerde duruyorsunuz (ilgi alanları)
- Kim sizi etkiliyor (influencer potansiyeli)
- Hangi saatte aktifsiniz (davranış kalıpları)
Bu veri, reklam hedeflemede altın değerinde.Sosyal medya bağımlılığı sayesinde şirketler sizi %100 tanıyor. Cambridge Analytica skandalı bu verinin ne kadar değerli (ve tehlikeli) olduğunu gösterdi.
3. Premium Abonelik Satışı Artıyor
Paradoks: “Arkadaşlarınla paylaş” özelliği ücretsiz ama:
- “Grup playlistleri” → Premium özellik
- “Sınırsız paylaşım” → Premium özellik
- “Reklamsız sosyal deneyim” → Premium özellik
- “Öncelikli görünürlük” → Premium özellik
Platform ekonomisi şunu keşfetti: İnsanlar sosyal özellikler için para ödüyor. Sosyal medya bağımlılık tuzağı, premium satışlarını patlatıyor. Arkadaşlarının ne yaptığını görmek, onlarla paylaşmak, toplulukta öne çıkmak – bunların hepsi satılabilir.
4. Network Effect Hapsi
Facebook büyük çünkü herkes orada.
WhatsApp büyük çünkü herkes orada.
LinkedIn büyük çünkü herkes orada.
Bir uygulama sosyalleşince, bırakmak neredeyse imkansız hale geliyor. “Ben çıkayım” diyorsunuz ama:
- Arkadaşlarınız orada
- İş ağınız orada
- Paylaşımlarınız orada
- Anılarınız orada
Hapsoluyorsunuz. Ve bu şirketler için mükemmel bir durum.
Sosyalleşen Uygulamaların Gerçek Örnekleri
Teoriden pratiğe geçelim. Hangi uygulamalar bu oyuna girdi ve nasıl?
Müzik ve Podcast Platformları
Spotify:
- 2015: Sadece müzik
- 2018: Arkadaş aktivitesi eklendi
- 2020: Podcast + sosyal paylaşım
- 2021: Blend (ortak playlist) özelliği
- 2022: Sosyal hikayeler testi
- 2023: Yorum sistemi beta
- 2024: Video podcast + etkileşim
Her güncelleme biraz daha sosyal. The Verge’in bir analizine göre, Spotify’ın sosyal özellikler yatırımı son 3 yılda %180 arttı.
Apple Music: Rekabete yenik düşmemek için:
- Sosyal profiller
- Arkadaş dinleme geçmişi
- Paylaşılabilir playlistler
- “Arkadaşlarınla bul” özelliği
Profesyonel Platformlar
LinkedIn:
Bir kariyer sitesiyken TikTok olmaya çalışıyor:
- Video içerik patlaması (2023’te %400 artış)
- LinkedIn influencer’ları ve “thought leader” kültürü
- Hikaye özelliği (sonra kaldırıldı ama denendi)
- Reels benzeri kısa videolar
- Canlı yayın özellikleri
Wall Street Journal’ın raporuna göre, LinkedIn kullanıcılarının %60’ı artık “iş aramaktan çok içerik tüketmek” için platformda.
Notion: Bir not alma aracıyken topluluk platformu oldu:
- Public sayfalar (herkes görebilsin)
- Template marketplace (Notion influencer’lar türedi)
- Sosyal profiller
- Beğeni ve yorum sistemleri
Tasarım ve Yaratıcılık
Canva:
- Template paylaşımı
- Canva Creator programı
- Sosyal tasarım toplulukları
- “En çok kullanılan” listeleri
Figma:
- Community dosyaları
- Sosyal profiller
- Beğeni/takip sistemi
- Figma influencer ekosistemi
Harita ve Navigasyon
Google Maps:
Eskiden sadece yol gösteriyordu. Şimdi:
- Restoran yorumları (Tripadvisor’u yuttu)
- Fotoğraf paylaşımı
- “Local Guide” sistemi (gamification)
- Takipçiler
- “Listeler” özelliği (sosyal bookmark)
TechCrunch’a göre Google Maps yorumları, yıllık 20 milyar dolar değerinde tüketici kararı etkiliyor.
Alışveriş Uygulamaları
Amazon:
- Sosyal listeleme
- “Arkadaşlar ne satın aldı?”
- Influencer vitrini
- Amazon Live (canlı alışveriş)
Trendyol:
- Sosyal paylaşım
- “Beğenilenler” sistemi
- Moda topluluğu
Karanlık Taraf: Bu Neden Tehlikeli?

Sosyal özellikler her yere sızarken, bazı ciddi problemler ortaya çıkıyor:
1. Odak Dağılımı (Feature Bloat)
Bir uygulamayı tek bir şey için çok iyi yapmak istiyorsunuz. Ama uygulama 47 farklı şey yapmaya çalışıyor.
Gerçek örnek:
Spotify’ı açtınız. Sadece o çalma listesini dinleyecektiniz. Ama:
- 3 podcast önerisi
- 4 arkadaş aktivitesi bildirimi
- 2 yeni video içerik önerisi
- 1 “Wrapped’ını paylaş” mesajı
- 1 “Blend oluştur” çağrısı
O saf, huzurlu “sadece müzik dinleme” deneyimi artık yok. Her şey bir dikkat savaşı.
2. Gizlilik Erozyonu
Her sosyal özellik biraz daha fazla veri istiyor:
Önceki izinler:
- Mikrofon (müzik tanıma için)
Yeni izinler:
- Konum (arkadaşlarınız yakında)
- Kişiler (kimleri tanıyorsunuz?)
- Sosyal medya hesapları (kimlerle bağlısınız?)
- Kullanım alışkanlıkları (ne zaman aktifsiniz?)
Electronic Frontier Foundation’ın bir raporuna göre, sosyal özellikler ekleyen uygulamalar ortalama 3-5 kat daha fazla kişisel veri toplyor.
3. Bağımlılık Tasarımı
Sosyal medya bağımlılığı işte bu tasarım hileleriyle yaratılıyor:
Sosyal özellikler = Bildirimler
Bildirimler = Dopamin salgısı
Dopamin = Bağımlılık döngüsü
Basit bir örnek:
- Instagram’da birisi sizi etiketledi (bildirim → dopamin)
- Spotify’da arkadaşınız playlist paylaştı (bildirim → dopamin)
- LinkedIn’de birileri gönderinizi beğendi (bildirim → dopamin)
- Google Maps’te yorumunuza cevap geldi (bildirim → dopamin)
Günde 50-100 dopamin vuruşu. Stanford Dijital Sağlık Laboratuvarı’nın çalışması, sosyal bildirimlerin beyin kimyasını kumar bağımlılığına benzer şekilde etkilediğini gösterdi.
4. Yaratıcılık ve Özgünlük Kaybı
Her platform birbirine benzemeye başladı:
- Herkes video yapıyor (YouTube, Instagram, LinkedIn, Twitter, Spotify)
- Herkes hikaye ekliyor (Instagram, Facebook, WhatsApp, LinkedIn)
- Herkes “akış” oluşturuyor (TikTok, Instagram, YouTube, LinkedIn)
- Herkes “topluluk” inşa ediyor
Özgün, spesifik, bir işi çok iyi yapan uygulamalar yok oluyor. Sosyal medya ekonomisi monokaültür yaratıyor.
Ama Belki de Kaçınılmazdı?
İtiraf: Biraz ikiyüzlülük yapıyorum. Çünkü sosyal medya ekonomisi gerçekten böyle işliyor. Ve bazı şeyler aslında kullanıcılar için de iyi oldu.
Savunma Argümanları
1. Kullanıcılar gerçekten istiyor:
Spotify Wrapped paylaşımlarını kim sevmiyor? Arkadaşınızın ne dinlediğini görmek bazen ilham veriyor. Ortak playlist yapabilmek güzel.
2. İçerik üreticilere fırsat:
Notion’da template satan tasarımcılar var, ayda 50.000 TL kazananlar var. Canva topluluğunda kariyerini kuranlar var. Sosyal özellikler yeni ekonomiler yarattı.
3. Bedava kalmayı sağlıyor:
Sosyal özellikler reklam geliri getiriyor, bu da uygulamaların ücretsiz kalmasını sağlıyor. Sosyal olmayan uygulamalar genelde paralı oluyor.
Karşı Argümanlar
1. İsteyip istemediğimizi biz mi belirliyoruz?
Yoksa bizi öyle mi koşullandırdılar? Spotify Wrapped seviyorsunuz çünkü 11 ay boyunca sizi buna hazırladılar. Her bildirim, her özellik, o anı bekleyecek şekilde tasarlandı.
2. Her şeyin sosyal olması gerekmiyor:
Bazen sadece işimizi yapıp çıkmak istiyoruz. Bir hesaplama yapmak için hesap makinesi uygulamasında “arkadaşlar” özelliği gördüğümde, sınırın aşıldığını düşünüyorum.
3. Bedava değil aslında:
Verilerinizle, dikkatinizle, zihinsel sağlığınızla ödüyorsunuz. Uygulama “ücretsiz” ama kaybettikleriniz hesaplanamaz.
Kendinizi Bu Trendden Nasıl Korursunuz?

Sosyal özellikler her yere sızarken, kendinizi kaybetmemenin yolları:
1. Bildirim Mimarisi Oluşturun
Sosyal medya bağımlılık döngüsünü kırmak için ilk adım: Bildirimleri kapat. Her bildirim için şu soruyu sorun: “Bu bildirimi görmem hayatımı gerçekten iyileştiriyor mu?”
Kapatılması gerekenler:
- “X arkadaşın Y’yi paylaştı”
- “Z kişi senin profilini görüntüledi”
- “Topluluğunda yeni içerik”
- “Bu haftanın öne çıkanları”
- “Sen yokken bunlar oldu”
Açık kalabilecekler:
- Gerçek insanlardan direkt mesajlar
- Kritik güvenlik bildirimleri
- İş/okul ile ilgili acil bildirimler
Nasıl yapılır:
Ayarlar → Bildirimler → Tek tek kapat. Zahmetli ama hayat kurtarıcı.
2. “Mono-Tasking” Uygulamalarını Bulun ve Destekleyin
Bazı geliştiriciler hala tek işe odaklı, sosyal olmayan uygulamalar yapıyor. Bulun, kullanın, ödeme yapın (destekleyin):
Örnek alternatifler:
- Bear/Obsidian: Sadece not tut (sosyal özellik yok)
- Pocket Casts: Sadece podcast dinle (arkadaş aktivitesi yok)
- Raindrop.io: Sadece bookmark kaydet (sosyal yok)
- Things 3: Sadece görev yönet (paylaşma yok)
- Day One: Sadece günlük yaz (kimse görmesin)
Bu uygulamalar sosyal medya bağımlılığı yaratmıyor tam tersi, özgürleştiriyor. Bu uygulamaların çoğu ücretli. Neden? Çünkü sosyal özellikler ekleyip reklam satarak para kazanmıyorlar. Dürüst iş modelleri var: Siz ürün alıyorsunuz, onlar yazılım yapıyor. Basit.
3. Sosyal Özellikleri Bilinçli Kullanın
Bazı sosyal özellikleri gerçekten seviyorsanız, kullanın. Ama siz kontrol edin, onlar değil:
Spotify:
- Arkadaş aktivitelerini göster/gizle toggle’ını kullanın
- Özel dinleme moduna geçin (paylaşılmasın)
- Wrapped’ı gizli tutabilirsiniz (paylaşmak zorunlu değil)
LinkedIn:
- Profilinizi “özel mod”a alın (kim baktı görünmesin)
- Sadece gerçek içerik üretenleri takip edin, motivasyon guru’larını değil
- Feed’i “son gönderiler” moduna çevirin (algoritma değil, kronolojik)
Google Maps:
- Konum geçmişini kapatın
- Yorumları okuyun ama kendini zorunlu hissetmeyin
- “Local Guide” gamification’ını yok sayın
4. Periyodik “Sosyal Detoks” Yapın
Ayda bir, bütün sosyal özellikleri kapatın. 7-10 gün boyunca:
- Spotify → Sadece müzik, başka hiçbir şey
- LinkedIn → Sadece iş ara, içerik tüketme
- Google Maps → Sadece yol bul, yorum okuma
- Instagram → Kapatın (detoksta en çok buna ihtiyaç var)
Nasıl hissettiğinize dikkat edin. Çoğu insan “daha hafif” hissettiğini söylüyor. Sosyal detoks, kontrolü geri almanın en kolay yolu.
5. “Anti-Social” Manifestosu: Yeni Bir Hareket
Son yıllarda “kasıtlı olarak sosyal olmayan” yeni bir uygulama hareketi var:
Örnekler:
- Beeper: Sadece mesajlaşma, sosyal özellik yok
- Reeder: RSS oku, kimse bilmesin
- Anytype: Not al, paylaşma
- Standard Notes: Yazı yaz, gizli kalsın
Bu uygulamalar “sosyal olmamayı” bir değer olarak pazarlıyor. Ve giderek popülerleşiyorlar.
The Verge’in bir analizine göre, 18-25 yaş arası kullanıcılar arasında “tek amaçlı, sosyal olmayan” uygulamalara talep son 2 yılda %40 arttı.
Gelecek: Daha Sosyal mi, Yoksa Geri Dönüş mü?
Sosyal medya ekonomisi ve sosyal özellikler konusunda iki olası senaryo var:
Senaryo 1: Süper Uygulama Çağı (WeChat Modeli)
Çin’de WeChat var. Bir uygulama, her şey:
- Mesajlaşma
- Ödeme (marketler, faturalar, taksiler)
- Sosyal medya
- Oyun
- E-ticaret
- Devlet işlemleri (ehliyet, vergi vb.)
Belki Batı’da da böyle olur. Bir uygulama, tüm hayatınız. Elon Musk’ın X (Twitter) ile planı bu. Her şey orada olacak.
Avantajı: Her şey bir yerde, kolay.
Dezavantajı: Kontrolü tamamen kaybedersiniz. Bir şirket, tüm hayatınız.
Senaryo 2: Minimalist İsyan
İnsanlar bıktı. Yeni nesil uygulamalar “biz sosyal değiliz, gurur duyuyoruz” diye pazarlanıyor:
- Arc Browser: Sosyal özellik yok, sadece tarayıcı
- Obsidian: Yerel not al, hiç senkronize etme bile
- Signal: Mesajlaş, veri toplama yok
- DuckDuckGo: Ara, takip edilme
Bu hareket büyüyor. Wired’ın bir yazısına göre, “anti-social tech” 2024’ün yükselen trendi.
Benim Tahminim
Sosyal medya bağımlılığı gelecekte daha da artacak ama isyan da büyüyor. İkisi bir arada olacak. Sosyal özellikler ekleyen uygulamalar büyümeye devam edecek çünkü ekonomik mantık güçlü. Ama aynı zamanda niş, minimalist, “bir işi çok iyi yapan” uygulamalar da var olmaya devam edecek.
Hangisini seçeceğiniz size kalmış.
Sonuç: Sosyalleşme Zorunlu Değil
Sosyal medya ekonomisi bizi “her şey sosyal olmalı” dünyasına sürüklerken, unutmayın:
- Tek başına bir şey yapmak hala değerli
- Paylaşmadan yaşamak hala mümkün
- Sürekli bağlı olmak zorunlu değil
- Uygulamalar size hizmet etmeli, siz onlara değil
Spotify açtığınızda sadece müzik dinlemek istiyorsanız, bu normaldir. Yanlış bir şey istemiyorsunuz. Uygulamalar anormal davranıyor.
Sosyal özellikler kullanıcılar için değil, şirketler için ekleniyor. Bunu bilmek, gücü size veriyor.
Siz seçin. Bilinci elinizde tutun. Sosyal medya bağımlılığı bir tercih değil, bir tuzak. Sosyal medya bağımlılık döngüsünü kırmak sizin elinizde.
İlgili Yazılar:
- Bildirimler Hayatınızı Nasıl Yönetiyor?
- Dark Pattern: Telefon Tasarım Hileleri
- Dijital Minimalizm: Telefonunuzu Daha Az Kullanma
Kaynaklar:
The Verge, TechCrunch, Wall Street Journal (makaleler içinde linkli)
Meta Investor Relations: investor.fb.com
Andreessen Horowitz Platform Economy Report: a16z.com
Stanford Digital Wellbeing Lab: digitalwellnesslab.stanford.edu
Electronic Frontier Foundation: eff.org


