[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]
Agah Cemre’nin peşinde!
Dizinin bir önceki bölümü sezon finaliydi ve mükemmel bitmişti. Aklımızdan pek çok senaryo geçmişti ilk fragmanı görünce. İlk fragmanda Cemre ve Nedim gümbür gümbür geri dönüyorlardı. Nedim ayaktaydı ve herkesi şaşırtmıştı. Biz de heyecanlandık. Günleeer günler sonra gelecekler sandık. Dizi zalimler ve kahramanlarla ilgili kurulmuş olan cümlelerle başladı. Aforizmalar yapıldı. Bir yandan, dağ, tepe kuş, börtü, böcek izledik bu lafları dinlerken. “Acaba kaç yıl geçti aradan?” diye düşündük, heyecan yaptık. Peki ya sonuç?
İsterseniz ilk önce düğün gecesinden başlayalım konuşmaya. (Çünkü onlar öyle başlamış.) Tahmin edebileceğiniz gibi Agah tam bir ejderha gibi sağa sola ateş saçıyor yeğenini kaçırdılar diye. Geriye kalanlardan ateş saçmadığına şaşıracağınız bir tek Şeniz var. Sebepleri de açık:
- Nedim elinin altından giderse kontrol altına alabilmek imkânsız olacak. Belki de iyileşip geri dönecek ve başına bela olacak,
- Eğer Nedim’e bir şey olursa tüm mal varlığı Ceren’e kalacak.
Kısacası Şeniz’in bu kaçırma olayına sevinebilmesi için elinde hiçbir sebep yok. Çünkü Nedim’in başına ne gelirse gelsin Şeniz’in başı yanacak. Ya da bize öyle görünüyor şu anlık. Göreceğiz. Davetliler nasıl sepetlendi diye soracak olursanız, zaten kimsenin yemeyeceği bahanelerle sepetlendi. Merak etmeye değmez bile. Gerçek olan şu ki, karada, havada, denizde Cemre’nin ebesi tehlikede…
“Cenk o mikrofonu eline alıp ne söyledi?” diye de merak ediyorsunuzdur. Kusura bakmayın da 8 yaşından beridir bu adam susmuş da o gün herkesin gözü önünde mi konuşacak? Karışıklığı bahane edip yine salladı mevzuyu. “Neyse odama gidip biraz daha trip kasayım bari.” diye düşündü ve gitti yaşanan her türlü haltın beyni olan odaya. O odada bir kerametsizlik olacak ki yeni bir halt odasında beklemekteydi. Ceren haltı tabi ki… Mumya gibi 180 derece uzanmış Cenk gelse de ağzıma doldurduğum deli deli lafları saysam diye bekliyor psikopat gibi. Cenk sallamıyor tabi, çünkü duyduğu en ağır laflar değil bunlar. “S*ktir git!” diyor sadece. Bütün bunlar yetmezmiş gibi Ceren’in anası da basıyor odasını. (Ah şu odanın dili olsa da konuşsa…) Yaşanan rezilliğin boyutları Civan’a ağır gelmiş olacak ki terk-i diyar eyledi ortamı. Valla yine iyi metanetli çıktı Civan. Sandığımız kadar barbar değilmiş. Yoksa şimdiye kadar çoook adam keserdi bu kadar olaya. Suratlarına tükürüp kaçtı ortamdan. En güzelini yaptı. Edepsiz, hadsiz ve yüzsüzlerle daha ne kadar uğraşacak. İyisi mi Allah’a havale et, dalgana bak.
Seher hesap soruyor Cenk’den “bir bildiğin var söyle” diyor. Seher’i çatlattılar. Kadına kızıyorum ama herkes de ketum olmuş. Birinden biri derdini adam gibi anlatsa kadın da mevzuyu bilecek ve ona göre adım atacak. Ama kadın hiçbir şey bilmediği için herhangi bir şey yapamıyor ve “etkisiz eleman” olmaya devam ediyor. Onun yerinde olsak biz de o hâle düşerdik doğrusu. Cenk anasının oğlu, der mi hiç kabahatlerini. Alışmış saklamaya.
Şimdi asıl sorunumuz şu. Cemre Nedim’i alıp elini kolunu sallaya sallaya nasıl o köşkü terk etti. Bu fizik kurallarına son derece aykırı olan durum nasıl yaşandı? Bilen yok. Ama birilerinin daha katkısının olduğu %100. En azından fizik kurallarına göre. Eğer kız duvardan geçebilme ve geçirebilme yeteneğine sahipse, ışınlanabiliyorsa ona bir şey diyemem. Ama X-Men ya da Paranormal Aktivite filminde olmadığımızı ve normal insanlarla alakalı bir dizi izlediğimizi düşünüyorum. Şeniz bu olanlardan dolayı sırıttığına göre bu olaydan kârı var ki, muhtemelen Şeniz bunu yaptı diyorum. Cenk onları kaçarken yakaladı ve onların engellerini açıp sponsor oldu diye düşünmüştüm ve bence çok mantıklı bir düşünceydi; ama şimdi Cenk Şeniz’in peşinde düşmüş kıza ne olduğunu öğrenmeye çalışıyor… Açıkçası daha coşkulu bir şeyler beklerdim.
Neriman söylenip duruyor. Hem haklı hem de haksız. Haksız olan yanı paragözlüğü ve her şeyi bu açıdan değerlendirmesi… Bir de kızın Ceren’in evliliğinde (!) gözü varmış gibi ithamlarda bulunması. Haklı olan yanlarını sıralayayım:
- Cemre yüzünden hapse girebilirdik (Haklı)
- Sizin yüzünüzden dile düştük, şanımız memlekette bile duyuldu (Haklı)
- Ana kız sayenizde millet arkamıza teneke bağladı, teneke! (Haklı)
Seher ve Cemre, ikisi de atak insanlar. Hönkür hönkür, paldır küldür, ölçmeden, tartmadan atılıyorlar her şeye. Ses tonları tepede, hareketleri tepede; hadsizce, ukalaca yükselmekte üstlerine yok. Başkalarının evinde o ev sahibine ayar vermeye çalışıyorlar. Sonuç ise bu oluyor işte. Seher ve Cemre son derece haksız… Haklı olan yanlarını bastırıyor haksızlıkları. Sonra da işte söyletiyorsunuz Neriman’ı, açtırıyorsunuz bayramlık ağzını. Döktürüyorsunuz karanlık sırlarınızı ortaya. Sırrı anladık biz zaten de, belki anlamayan çoluk çocuklar vardır, şimdilik biz de bayramlık ağzımızı açmayalım. Sonra suçlu Neriman değil biz oluruz. Seher’le uğraşamam ben. Dır dır dır başımda…
Bölümün bu kısmının sürprizi ise (bana göre sürpriz değil) Cemre ve Nedim’in kaçışına Şeniz’in yardım etmiş olduğunu öğrenmemiz oldu. Ama Şeniz’e sorsak suç Şahin’de… Gizemli kalan kısım ise Cemre ve Nedim’in nerede ikamet ettikleri… Düşünün yani, bunu Şeniz bile bilmiyor henüz.
Zalim İstanbul 10. bölüm 1. kısım izle
[/box]