[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]
Cenk Cemre’nin gitmesine engel oluyor!
İstanbul’dan paşa paşa Antakya’sına giden ve gayet de akıllı uslu görünen Cemre, Cenk tarafından yeniden maceraya sürükleniyor. Bu arada Nedim de Ceren tarafından yastıkla boğulmuştu, o kısmı geçen bölümde bahsetmeyi unuttum. Ama önemli şeyler değil bunlar. Nasılsa geri dirilir. Ceren yaptığına pişman oldu ama bilirsiniz onun pişmanlık rekoru en fazla 15 saniye. Dirildiğini gördüğü anda yine aynı şerefsizliklerini yapar. Bu yüzden bu ayrıntıları verme gereği duymuyorum.
Cenk Cemre’yi elini kolunu sallaya sallaya aldı ve Agah’ın adamları ineğin trene baktığı gibi baktı öylece. Engellemeye çalışmadılar bile. Dekor ürünleri bunlar ya! Zaten havadis ilk Şeniz’e ulaşıyor; çünkü geri zekâlı Agah’ın tam da o gün cep telefonunu Şeniz’in yanında bırakıp teras sefası yapası geliyor.
Hadi aklınızda kalmasın, Nedim geri dirildi. Bir de Ceren’e “kalbin kötü” dedi. Çok şaşırtıcı bir şekilde Ceren bu laftan alındı; kendisini dışarıya attı ve kendi kendisini kalbinin kötü olmadığına dair ikna etmeye çalıştı. Organlarından gelen kahkahaları duyar gibi oldu birden bire. Kendi g*tü bile gülüyordu bu ikna çabalarına. Neriman da olmasa Nedim’i kurtaran kimse yok. O ya da bu sebeple garibanı kolluyor. Yine vicdanı var kadının biraz da olsa. Cemre şımarığı ile baş edebilmek ne mümkün! Potansiyel bir katil kendisi… K*çı sıkıştı mı anasına koşar, kafası bozuldu mu da spor niyetine analıktan reddeder kadını. Pinpon topuna döndü Seher iyice Cemre ile Ceren arasında. İki tane beş para etmez kızı varken Seher’e hayat boyu başka bir sınav lazım değil.
Cenk babasına karşı gelmek için babasına ait bir yere Cemre’yi getirdi. Şunun için ya da bunun için… Herkesin Cenk’in davranışları konusunda bir teorisi var. Herkes Cenk’i ukalaca yargılayıp duruyor. Ama kendileri de herhangi bir şeyi çözmüyor. Oysa ki kendileri de sessiz şeytan. Agah hapishaneye gelip “Neden böyle yaptın?” diye sorduğunda, en azından “köşkte ona Ceren ve Şeniz Hanım eziyet ediyorlar, ilaçla onu bitirmeye çalışıyorlar” diyebilirdi. İlla Cenk’in 8 yaşındaki olaylarını anlatmak zorunda değildi. Alttan alttan balon balığı gibi baktı Agah’ın yüzüne, sonra da kaçıp gitti. Ondan sonra da Cenk’e artistlik yapıyor. Ama Cemre’nin derdi belli. Kıskanıyor Cenk’i. O kolaylıkla kahraman olabiliyor da kendisi olamıyor diye kıskanıyor. Övgüleri kendi alamadı diye deliriyor. Egoist manyak! Nedim’i de kendi hırslarının oyuncağı etti. Masum kibri var bunda, bu yüzden devamlı burnu sürtülüyor. Gerçi ben artık Cemre’yi masum olarak görmüyorum. Hatta Şeniz’den bile daha kirli görüyorum. Çünkü kibirli insanlar her zaman suçlu insanlardan daha kirlidir.
Cenk fazla sabırlı… Her suçu üstüne alınıyor. Oysa ki tek suçlu kendisi değil. Cemre de çok suçlu. Ama hiç üstüne alınmıyor. Cenk de biraz öyle olsa, Cemre azıcık ona saygı duyabilirdi. Zorla adamın ağzından sırrını aldı, şimdi de sırrını açık etsin diye sıkıştırıp duruyor. Bırak da buna o kendi özgür iradesi ile karar versin öyle değil mi? Zaten olanlar olmuş, adam zaten vicdan azabı çekiyor. Değiştirebileceği pek bir şey yok ortada, neden hâlâ üstüne varıyorsun adamın? Bir teşekkür bile etmiyorsun yaptıkları için.
Cemre bir tek konuda haklı (aslında pek çok konuda haklı)… Cenk şimdilik bir şeyler yaptı; ama sadece Şeniz öğrenene kadar devam ettirebilecek. Şeniz öğrendiği zaman yeni planları Şeniz belirleyecek. Bu değişmez bir kural ve garip bir paradoks. Cenk kahraman olmak için fazla çiğ şu anda. Ama Cemre’nin sözlerinin haklı olması onu ukala ve kibirli olmaktan beraat ettirmiyor.
Sabah oldu ve deli yürek Cemre kaçmaya kalkıştı hemen. Nereye kaçacaksa entarisiyle, cebinde para yok bir şey yok? Cenk tuttu tabi onu. Aslında tuvalete girmek istemişti Cenk uyanmadan. Çünkü Cemre’nin tuvalet macerası hafif olan uykuları dağıtan türdendi… Şaka şaka, Cemre öğüttüğü yemekleri pembe sim olarak, leylak kokulu bir şekilde piyano sesleriyle atıyor dışarıya.
Seher ise eski aile fotoğrafına baktı hüzünlüce. Öyle bir fotoğraf ki sanki 70’li yıllarda çekilmiş gibi. Kenarları köşeleri yanık yanık, siyah beyaz, son derece eskimiş bir fotoğraf. Fotoğrafların çekim yılını hesaba katarsak Cemre ve Ceren şu sıralar 60’lı yaşlarına varmak üzereler diye tahmin ediyorum. Kromozomları oldukça sıkıymış ki hiç göstermiyorlar yaşlarını Maşallah! Ceren anasının koynundan kuaförden yeni çıkmış gibi kalkıyor, sanki hamile değilmiş gibi yüzükoyun yatıyor… Daha sayayım mı saçmalıkları. Bunların hiç tuvaletleri de gelmiyor, acıkmıyorlar da. İnsan değiller bunlar.
Neriman Ceren’i dize getirmeye çalışıyor ama beygirlik yapan Ceren’in dizginlerini elinde tutamıyor. O ilaçlara yeniden başlatacak Nedim’i. Başlatsın valla. En azından Nedim biraz rahat eder, anlamaz olanı biteni. Ama mevzu oralara gelmeden önce Ceren başka bir havadis alıyor k*çını kapıya dönerek gizli iş yapan Şeniz’den. (Gizli iş yaparken hep k*çlarını kapıya dönüyorlar; sonra da işleri hallaç pamuğuna dönünce de olan Karaçay’ların adamlarına oluyor.) Cemre bu kez Cenk’e kancayı takmış durumda. Kandırdı çocuğu, çaldı kalbini, eve de attı… Ceren de kuduruyor tabi bu gelişmelerden dolayı. Kurşunu hep kendi bacağına sıkıp duruyor. Bir planı da tam istediği gibi işlemiyor. Yazık!
İnsanüstü bir varlık olan Cemre kudretten geçinmeye devam ediyor. Sanki son 8 gündür hiçbir şey yemeyen kendisi değilmiş gibi, sanki gece yarısı iki Adana dürüm gömmüş gibi omleti elinin tersiyle itiyor. Ukala konuşmalarına da devam ediyor. Gerçi böyle konuşmalar yapmasa Cenk kıza en kestirme yoldan yavşar, onun da ırzına geçer. Belki de böyle olması daha hayırlıdır.
Cenk Cemre’yi kaçırdığı havadisinin ilk önce Şeniz’e ulaşmış olduğunun farkında. Aksi halde evi 5-10 dakika içerisinde basılmış olurdu. Zaten köşkte Agah dışında herkese itibar ediliyor. Şeniz’den korkuyorlar Cenk’ten korkuyorlar ama onca serveti elinde tutan Agah’ı adam yerine koyan yok. Agah’ın dediğini yapmış olsalar Şeniz onlara en fazla ne yapabilir ki? Hiçbir şey yapamaz! Ama dizilerde hep bu saçma korkaklıkları izleyip duruyoruz. Cemre de dırdırları, dik başlılığı ve ukala lafları ile Cenk’i kaçırdı sonunda evden. Başına bela etmen hataydı zaten canım benim… Bu kıza kahramanlık yapamazsın. Bu kız tek başına kahraman olma derdinde olan silik bir tip. Kahramanlığı seninle paylaşır mı sanıyorsun?
Şeniz’in planı Cenk evden ayrıldığı anda adamları aracılığı ile Cemre’yi paketlemekti. Ama adamlardan önce Ceren kondu bu fırsatın üstüne. Daldı içeriye hemen çirkefçe. Şeniz yine çuvalladı bu yüzden. Şeniz bu ağır atarlı ergen ile yola çıkmaya çalıştığına bin pişman. Ama geri adım atması da imkânsız artık. Çekecek çilesini. İstediği şey Agah’ın bu işi duymamasıydı, ama maalesef başaramayacak.
Zalim İstanbul 12. bölüm 1. kısım izle
[/box]