[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]
Şeniz ve Ceren şok geçiriyor!
Geçtiğimiz bölümde Cemre ve Cenk’in nikâhının kıyımını, Ceren ve Şeniz’in de canının kıyımını izlemek üzereydik. Şeniz ve Ceren’in acı çekişini izlemek isteyenler, bölümün bu kısmında hazzın doruklarına ulaşacaklar. Cenk’in ve Cemre’nin başına ne geleceği umurunuzda bile olmasın. Sadece o güzel anı yaşayın yeter. Ceren çatırrr çatır çatlıyor bu bölümde. Adam almış ablasını yanına, nikâh cüzdanını bayrak sallar gibi sallıyor, cümle âleme de göğsünü gere gere nikâhı duyuruyor. Ceren’in hayalini, Cemre kılını bile kıpırdatmadan yaşıyor. Kendimi Ceren’in yerine koyayım da anlayayım diyorum; ama şahsen ben kardeşimle evlenen bir adamdan külliyen soğurum orası kesin. İğrenç bir şey kardeşlerin aynı adamı paylaşması mevzusu… Şeniz desen deli dana gibi çığırdı tabi, görülmeye değerdi.
Seher ise sanki bir iki bölüm önce kızını kendi diliyle evlatlıktan reddetmemiş gibi annecilik oynamaya çalışıyor kendince. Tutuyor kızın kolundan çekip müştemilata kilitliyor hesap sormak için. Zamanında zincirlere vurman lazımdı bu manyak kızını, şimdi neye yarar? Her neyse, sonuçta Cemre yağ gibi üste çıktı laflarıyla. Tüm kozlar onun elinde çünkü. Kovulan o, reddedilen o, dışlanan o… Bunları kullanmayacak da ne yapacak? Anası ne durumda, psikolojisi, sağlığı nasıldır soran yok. Civan desen etkisiz eleman olmaya devam ediyor. Pinpon topu gibi salıp duruyorlar birbirlerinin üzerine çocuğu; ama kimseye de yaranamıyor. Maşa gibi kullanılıyor erkeklik gururu. Orada o korumalar varken o da sökmüyor zaten. Ben Civan’ın yerinde olsam kaçarak uzaklaşırım; ama Seher’in memesinden zamanında emdiği sütü, analık hakkı derken yine yerinde sayıyor bahtsızım. Damla da aynı durumda. “Sen git, bizi yalnız bırak, ortalığı idare et, yere saçılan pislikleri temizle…” diyerek itekleniyor bir kenara devamlı. Ben Damla’nın yerinde olsam girerim odama, takarım kulaklığımı; arada da dışarıya çıkar bakarım kim yaşıyor kim ölmüş diyerek. Ölenlere rahmet sağ kalanlara selamet dilerim. Gündüzleri de dışarıya çıkar, hâlâ zenginken her mekânın tadına bakarım her türlü skandala rağmen yanımda takılmaya cesaret edebilen çılgın kankalarımla.
Cemre annesine hesap soruyor bu kadar çemkirmeyi kendi kızına niye yapmadın diye; oysa hiç sahip olamadığı o saksı biraz olsun çalışsa Seher’in gelmişini geçmişini göz önünde bulundurduğunda aslında hepsine hesap sorduğunu; ama baş gelemediğini kolaylıkla anlar. Sizin gibi çığırından çıkmış deli danalara hesap sorsa ne yazar? Ceren mevzusunda da ortalığı ayağa kaldırmadı mı Seher? Kaldırdı. Fayda gördü mü? Hayır! Görebilme ihtimali var mıydı? O da hayır! Ama Cemre’de bunu anlayacak kapasite ne gezer. Anca elin adamlarına ya da elin çocuklarına “şefkat şov” yapmayı bilir. Kendi anasına gelince “taze bitti abla” der, kaçar gider.
Şeniz de kendince Cenk’i yine kontrol altına almaya çalışıyor laflarıyla. Bihter’in annesi Firdevs gibi “Aptalll!!!! Aptalll!” deyip duruyor ama aptal her halükarda aptaldır. Kafası almaz. Almasın da zaten, birazcık da sen çile çek. Aptallarla iş götürmenin cezasını çek. Allah herkese dostun da düşmanın da akıllısını versin. Deli dana gibi olanlar hiçbir an karşımıza çıkmasın! Hepsi zarar ziyan…
Zavallı Civan da Cemre’ye biraz trip atayım, ağır konuşup yola getireyim, Seher’i de gaza getirip köşkten götüreyim dedi; ama onu dinleyen bile olmadı. Sanki konuşan o değil de plastik balkon terliğiydi. O derece iplenmez bir hâlle geldi çocukcağız.
.
Zalim İstanbul 14. bölüm 1. kısım izle
[/box]