[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]
Cenk küfelik oluyor!
Cemre dizinin başından beridir trip yapıp Cenk’i darlamıştı ve hepimiz Cemre’den gıcık kapmıştık. Evet, şimdi sıra Cenk’te. İstemediği anda bile yanında biten, peşinde köpek olan Cenk, Cemre’sinin aramalarını meşgule alıp bir de üstüne üstlük telefonu kapatıyor. (Bak bak bak!) Bu ne hadsizlik. Köpeksen köpekliğini bil Cenk!
Cemre bu şekilde ulaşamayınca sesli mesaj atıyor. “İnşallah her şey yolundadır, bende değil çünkü…” diye bir mesaj. Ulan zaten sende hangi şey yolunda oldu ki dırlak darlak bir şeysin. Sevimsiz şey! Seninle olup da sorun yaşamayacak olan tek bir Allah’ın kulu var mı acaba şu dünyada?
Agah, Nedim’in yanında abisinin kırılan resmini görünce Nedim’in yeteneklerini planlayıp, gelecekte iyi bir spor dalında yetiştirme kararları alır diye düşünmüştük. Ama düşündüğümüz gibi çıkmadı. Agah Nedim’in böyle bir yeteneği olabileceğine ihtimal bile vermemiş meğer. Nedim itiraf etse bile inanmıyor. “Tamam sen öyle diyorsan öyledir, he canım!” diyor ve bu durumu Cenk’ten biliyor. Nedim sakat kaldıkça tüm ihaleler Cenk’e kalıyor. Bari şirketin ihaleleri de Cenk’e kalsa da bütün buna değse. Ama kötü olan her şey Cenk’in nasibine, iyi olanlar ise Nedim’in. Baksanıza, daha adam ayağa bile kalkamadan, sokağa bile çıkamadan iki tane kız Nedim’in köpeği oldu çıktı. Birisi mecburi, diğeri gönülden. Biraz yaşı tutsa Neriman bile atlardı çocuğun üstüne.
Ceren ve Neriman ise kendi hatalarını bile bile hâlâ yağ gibi üste çıkmaya devam ediyor. Oturup “biz ne b*k yedik de bu hallere düşürdük kendimizi” diye düşüneceklerine, mağdur ettikleri ve utandırdıkları kişilere sitemlerde bulunup, suçlu hissettirmeye çalışıyorlar. “Madem alacağım bir ders var o zaman hepiniz sınavdan geçeceksiniz anneciğim!” diyor kendi başına kalınca. Sanki şimdiye kadar yaşattıkları sınav değilmiş gibi… Bundan sonra Seher’in yaşayabileceği tek ağır sınav evlatlarının gebermesi olur, o da bu kadar utanç verici olaydan sonra eskisi kadar acıtmaz bile. (Bence yani…)
Şeniz ise Agah’ın karşısında önce günah çıkarma merasimi yapıp, sonra da af dileme girişimlerinde bulundu. “Tamam yaptım! Ama bi sor niye yaptım?” şeklinde ilerleyen ama sonuca ulaşmayan başarısız bir girişim oldu bu. En azından şimdilik… Bu kızıl kurt her şekilde Agah’ı avlar. Aslında onun asıl derdi Agah’cığının gönlünü almak değil, Cemre’nin o eve nasıl yerleşebildiğini sorgulamak ve durumu tersine çevirmek. Bir de saatler geçtiği halde Cenk’in eve gelmemesinden duyduğu endişeyi paylaşmak. Yoksa Agah’ın kara kaşına kara gözüne değil bu girişimler. Ama Agah güzel bir cevap verir:
“Bırak karısı düşünsün!” Düşünsün ya; o sümsüğe her şey müstahak!
Karısının ise tek düşüncesi ve derdi Nedim! Bunların hiç birisi normal yollardan âşık olmayı beceremiyor. Her birinin gözü bir diğerinin kocasında ya da karısında. Kızın kocası zil zurna sarhoş eve gelmiş, kendisi Nedim’in açılan üzerini örtmeye gidiyor. Cenk’in eve neden sarhoş geldiğini sorgulama gereği bile duymuyor. Tamam tamam biliyoruz, zaten Cenk ile “Nedim” için evlenmişti. Ama attıkları o imzaya hürmeten ukalalığı bir kenara bırakıp birazcık daha dikkatli olabilirdi. Evlilik kurumunu böylesine adi bir biçimde ayaklar altına almayabilirdi. Agah bu durumu sorguladığı zaman en azından gevrek gevrek sırıtarak “Allah Allah! Evlilik kurumu öyle mi oluyormuş, ne güzelmiş öyle. İnsanın tekrar tekrar evlenesi geliyor.” diye küstahlık yapmayabilirdi. Ama sevimsiz ve ahlaksız Cemre yine yaptı yapacağını. “Ben kocamın karısıyım, bekçisi değil.” dedi. Ama hazır cevap Agah koydu lafı:
“Kocana yapmadığın bekçiliği Nedim’e yapıyorsun ama…” En azından Cemre’nin gevrek suratı birazcık bozuldu da içim rahat etti.
Seher ile ilgili kısımları anlatma gereği bile duymuyorum; çünkü etkisiz eleman. Evlatları iki laf anlatmadığı için her şeyden bihaber olan bir kadın onlar için ne yapabilir ki? Sadece olayları dinleyip dertlenebiliyor. Gidip sorduğunda aval aval bakıyorlar öyle, hiçbir şey anlatmıyorlar. Boş o yüzden anlatmak…
Ceren’in Cemre’yi fitnelemesi ve Cenk’i korkutması ile yeni bir maraton daha başlıyor. Ceren karakteri adeta dizinin gündemini belirliyor. Cemre’li sahneleri izlemektense Ceren’in zulümlerini izlemek çok daha iyidir. Cenk bebekle ilgili gerçeklerin ortaya çıkması korkusuyla atıyor kendisini dışarılara ve Cemre’yi peşinden koşturuyor. Suratına bile bakmıyor. Hepimizin içi soğuyor. “Kaçtığını belli etmeseydin bari.” diyor kendi kendisine. İyi de Cenk sana diyor mu “Nedim ile aşk yapmak için benimle evlendiğini bu kadar belli etmeseydin bari…” diye? Densiz soytarı. Ele güne rezil oluyor böylelikle. Millete vereceği hesapları çoğaltıyor ve herkesi meraktan çatlatıyor.
Agah Cemre’nin kopasıca papuç dilini çözdürme ümidiyle Seher ile konuşuyor. “Anası değil misin?” diyor. Seher de demiyor ki “Ana yerine sayan mı var beni?” diye. Ana değil yalı kazığı. Hayırsız evlatları kadını bu duruma düşürdü. Bir tek Civan hayırlı çıktı, o da ne zaman sorun açar kadına Allah bilir.
Şeniz de Damla’nın dilini çözme gayretinde. Onca zaman kendi haline bıraktığı kızını nihayet hatırlıyor ve “ana-kız günü” düzenleyiveriyor. Damla yer mi bu sahte sevgi gösterilerini? Biliyor önünde sonunda o küçük sırrı öğrenmeye çalışacağını. Bu yüzden tedirgin.
Zalim İstanbul 15. bölüm 4. kısım izle
[/box]