[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]
Civan Damla ile Plates’e gidiyor!
Bu başlığı görür görmez eminim hepinizin zihninden “Errrrkek adam yapar mı l*n öyle şeyler!” türevinde cümleler geçmiştir. Ama işin içinde Damla varsa yapar! Ah bir de plates hocası o kadar kas barındırmasaydı ya! Hocasını böyle seçen kocasını nasıl seçer Allah bilir. Hadi kastan da geçtim, bari dokunmayaydı ya kızın orasına burasına… Civan’ımızın işi zor!
Seher yine Cemre ile konuşma ve onun iç dünyasını çözme girişimlerinde bulunuyor. “Cenk ile mutlu musun?” diye soruyor. O da diyor ki:
“Tamam sen Nedim hakkında bir şeyler öğren, bana anlat; sonra da ben Cenk ile mutlu olup olmadığımı belki söylerim.” diyor. (Aslında böyle demiyor; ama özetle Cemre’nin şu sıralar tek tekerlemesi bu. Nedim nerde, Nedim nasıl, Nedim niye gitti, Nedim ne zaman gelecek bla bla blaa…)
Şeniz’in de zamanında o*pularla mekânda kendini ahlak masasına bastırtan Cenk için “Oğlumuz hakkında böyle düşünmeye utanmıyor musun?” şeklinde hesap sorması da ayrı bir komediydi. Agah bile güldü buna.
Şeniz şu sıralar şaşkınlıklar içinde. Evdeki tek sinsinin kendisi olduğunu düşünürken, Agah’ın ondan çok daha profesyonel bir şekilde işlerini halledebildiğine şahit olduğu andan itibaren fazlasıyla çekememezlik hâkim. Agah’ın ne haddine bu kadar zeki olmak? Av isen avlığını bileceksin! Bu nedir ya? Nedim’i kimsenin ruhu duymadan kör noktalara götürmeler, evdeki ergenlik çağına girmiş tüm gençleri markete çikilop alacakmış gibi götürüp babalık testine tabi tutmalar, şirketleri ele geçirttirmeler vs… Ne oluyor kardeş? Hayırdır! Ama Şeniz bunun altında kalmaz, elbet alır rövanşını…
Agah, evde yemek yemeyi bilmeyen herkesi akşam yemeğine davet etti. O sofra Agah için yemek yeme yeri, diğerleri için ise toplantı masası. Orada adam gibi yemek yiyen tek kişi Agah. Bunun sebebinin Agah karakterini oynayan Fikret Kuşkan’ın yemek yerken de oyunculuğunu güzel bir şekilde idame ettirebildiğine, ilgisinin dağılmadığına ve çok az sahne hatası yaptığına bağlıyorum. Diğer karakterlerin çok daha dertli kişileri oynadıkları için boğazlarından bir şey geçmeme durumunu yansıttıklarını düşünmek saçma olur çünkü. Aksi halde o köşkte sağlığıyla yaşayan tek kişi Agah olurdu. Giyim ve makyaj da durumu kurtarmazdı.
Cenk karısını da aldı, tek gıda maddelerinin olduğu mekâna götürdü. (İçkili gece kulübüne…) Sevimsiz Cemre ile oraya gitmek hiç de eğlenceli değildi. Varsa yoksa Nedim. “Nidim’in gdişini mi kitliyicizzz?” diyor melankolik tip! Cenk de harika bir cevap veriyor:
“Hayır, evliliğimizin bitişini kutlayacağız bebeğim!”
Mort oluyor Cemre. Madem bu evlilik sadece Nedim için, o zaman niye mortluyorsun? Sevin sene kaltak! Baktın çıtır parça da elinden gidiyor, köşkten ayrılmak ağır geldi, “Cinkkk ni diyirsinnn?” dersin böyle köpek gibi adamın peşinden koşarsın işte. Minik kaşar seni!
Cemre yüzünden gece kulübünün enerjisi düşüyor adeta. Ciddi bir ciro açığı oluşuyor. Arkadaşları çaktırmadan Cenk’e “Nerden buldun bu tahta kurusunu bilader?” diye soruyorlar. “Buraya niye geldim sanıyorsunuz; bu tahta kurusundan kurtulacağım kısmetse yakın zamanda.” diyor, arkadaşlarının içini rahatlatıyor Cenk de.
Bakalım bu yazdıklarımın ne kadarı benim duymak ve görmek istediklerim; ne kadarı orijinal senaryo. Keşfetmek için linki ziyaret edebilirsiniz.
Zalim İstanbul 16. bölüm 2. kısım izle
[/box]