[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]
Bu köşkte neler dönüyor?
Cemre kaldırılan videolardan dolayı Agah’a ayar çekme peşindeydi. Allah’tan ki Agah bunu anlayışla karşılayabiliyordu. (Ben de iyice Karaçay’cı oldum. Oysa ne dümenlerle getirdiler buraya zavallıları. Kızgın olmakta çok haklılar; ancak sonuçta bir sebeple bu yola girdiler. Daha düşük ses tonlarında ve daha kibarca dertlerini izah edebilmeyi öğrenmeleri gerekiyor… Bence yani…) Cemre daha odayı terk eder etmez şimdiye kadar yayında olan videonun dezavantajını yaşar. Cenk içeriye sarhoş bir şekilde gelmiştir ve dilinde de “İki keklik” şarkısı vardır. Aklınca Cemre’yle dalga geçer. Sululuk yapar. (Maalesef erkekler bu konuda hiç rahat durmazlar. Köşkte yaşayan bir tiki olmaları bu durumu pek değiştirmez.) Cemre sadece “Sefil!” diye kızarak karşılık verir ve hemen ortamı terk eder. O anda yapabileceği en mantıklı şeyi yapmıştır. Ben olsam sefil bile demezdim, anlamamışlığa vurarak terk ederdim ortamı. Böyle adamların karşısında öfkelenmek bile yanlış bir adım olur. Öfkenden hoşlanıp seni daha da öfkelendirmeye çalışabilir neticede, ki öyle de oluyor dizide. (Merak etmeyin gerçek hayatta da durum böyle işliyor.)
Cenk eve sarhoş geldiğinde hepimizin aklında olan evde büyük kıyamet kopacağıdır. Ancak hiç de beklediğimiz gibi olmaz. Agah Cenk’i önce gözüyle süzer sonra da yok sayar. Ancak Cenk’in beklediği yok sayılmak değil, tartışmak. Hatta belki de yumruk yemek. Ayar çekilmesini istiyor belki de. Sonra da bir parça sevgi bekliyor. Babasına gerçekleri açıklayabilecek kadar güvenmek istiyor. Biliyor ki Nedim babasının göz bebeği. Biliyor ki kuzeninin başına gelenler tüm çıplaklığı ile öğrenildiğinde belki de evlatlıktan reddedilecek… Ya da bilmiyor, sadece öyle sanıyor. Aslında Cenk’in bütün arzusu evin içinde o kriz ortamını yaratmak ve gerçekleri söyleyerek bu yükü tek başına çekmekten kurtulmak. Şeniz falliği biliyor tabi bütün bunları Agah’ı çok zekice işlemeye başlıyor. Bence bazı konularda biz kadınlar Şeniz’i örnek almalı. İkna etmek, nerden yakalayacağını bilmek, nokta vuruşu yapabilmek Şeniz’in işi. Biz kadınlar bu tür özelliklere ihtiyaç duyuyoruz. Erkekleri yönetmek çok zor; ama aynı zamanda da çok kolay… Sadece anahtarın yerini bulmaktan geçiyor her şey.
Cenk de rahat durmuyor tabi. Nedim’e her şeyi hatırlatarak günah çıkartmaya çalışıyor. Zavallı Nedim, belki de affetmek istiyor seni. Seni çok seviyor, sen de ona sevgi göster güvendir kendini. Sonra da af dilesen o seni affetmez mi? O tatlı suratlı şey kesin seni affederdi. Cenk her ne kadar zibidi zir zop olsa da aslında içinde dünyanın en duygusal ve vicdanlı adamı yatıyor. Ah bir ortaya çıksa o adam, çok ponçik bir şey olacak da işte… Ahh senarist ahh! Bakalım daha neler izleyeceğiz.
Ceren de esasen ponçik birisi ama anlık ihtirasları ile her şeyi berbat ediyor. Nasıl da anasının iki öğüdüyle bir ton gözyaşı döktü öyle. Yazık, üzülüyorum bu kızın durumuna. Ama inadına devam ediyor yine de her şeye. Geri adım atmıyor, belki de artık atamıyor. Çünkü elinde ne var ne yok her şeyini kaybetti. Geride kocaman bir harabe bıraktı. Bu kadar harabeye karşılık küçücük minicik bir evlilik teklifine muhtaç kaldı haliyle. Ama ben inanıyorum ki ileriki bölümlerde Ceren ters köşe atılımlarla kendisi hakkındaki yargılarımızı ters yüz edecek… Tabi önce amaçlarına giden yolu epey ilerletmesi lazım… Bu süreçte iki ters bi düz devam edeceğiz gibi görünüyor.
Cemre cephesinde de durumlar karışık. Acayip şeylere şahit oldu ama yeterince burnunu sokamadı. Çünkü neler döndüğünü bilmiyor henüz zehir hafiye. Bir öğrense yine başlayacak yiğitçe atılımlara. Hizaya getirecek köşkü. Ama erişemedi henüz işin gerçek yüzüne. Nedim’den öğrenmeye çalışayım derken de işi eline yüzüne bulaştırdı Agah’a yakalandı. Biz de sandık ki her şeyi olduğu gibi anlatacaklar Agah olay çıkaracak. Meğerse Agah’a Cenk’in odaya ziyarete geldiği haberini vermişler. Bir de mutluluk oyunu oynamışlar. Ama iyi de yapmışlar. Agah yıllar sonra ilk kez sevgi gösterisinde bulunmuş oldu Cenk’e. Şirketteki işi de kaptı kapacak. Tabi aklını kullanırsa… Şimdilik yırttın Şeniz! Ama zehir hafiyenin elinden kurtulman hiç kolay olmayacak ona göre… Ayağını denk al. Bu kız bir psikolog edasıyla çocukluğuna inip o zamanlardaki suçlarını bile ortaya çıkarır, demedi deme!
Civan’ın da başı parazitlerle dertte… Adamın birine bir zumzuk attın başına gelmedik halt kalmadı be yiğidim! Yanlış adamlarla dans ettin. Şimdi de seni tuzağa çekmek için nefsin üzerinden yürüyorlar. Ama senin ne çetin ceviz olduğunun henüz farkında değiller. Öğrenirler nasılsa. Sabırlı olacağız.
Agah kendisine abisi tarafından miras bırakılan servete gözü gibi bakıyor. Her şeyi kontrol altında tutuyor. “Maşallah” demeyi de ihmal etmiyor. Çok severim Maşallah’ı İnşallah’ı eksik etmeyenleri. Ama gelgelelim çok ağır sırlar yatıyor bütün bu düzenin altında. Belki işin içinde yer altı işleri yok ama yerin üstünde dönen, hatta ve hatta evin içinde dönen dolapları bir bilse… İşte o zaman şamarı yiyecek! Dilerim ki hiç öğrenmez; ama bilirsiniz dizilerde hiçbir sır saklı kalmıyor. Bir aşamada izleyeceğiz manzarayı.
[/box]