[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]
Ticaret gerçekleşti!
Nihal kederli, Nihal çok öfkeli, Nihal daha ilk dakikadan gol yiyeceğini hisseder gibi… Dikkat çekip olacakları engellercesine basar piyano tuşlarına, bir de durumu garantilemek için bayılıp düşer yere. Adnan’dan önce Beşir koşar Nihal’in yanına. Onu kucaklayıp götürme fırsatını kaçırmak istemez, haklı. Emekleri boşa gitmemiştir. Hemen alır kucağına. Sanki düğünden sonraki ilk gecelerinde odalarına götürürcesine ahenkle uzandırır yatağının üstüne. Tam bir buse konduracakken son anda kendine gelir. Adnan hemen başucuna gelip kurtarır Beşir’den bir kez daha. Zırt diye ayılır Nihal. Behlül dalga geçer. “Ahenkle bayıldı!” der. Nihal de hemen atlar:
“Nerden biliyon odada mıydın?”
Herkes derin nefes alır. Histerik Nihal nihayet ayarlarına geri dönmüştür. Belki de hep ayarlarındadır da milleti kandırıyordur. Bunu kimse bilemeyecek. Vaziyet düzelince Behlül koşa koşa gider sevdiceğinin yanına. Beşir de hemen ilgi alakasını göstermeye çalışır:
“İyi misin kanka?”
“İyiyim Beşir sağol.”
Beşir bu cevabı alınca mutluluktan deliye döner. Beşir’in ömürlük belalısı Cemile’nin gözünden kaçmaz bütün bunlar. “Yazdım kızım seni!” der içinden.
Adnan da düğüne gidip ağzına layık bir kadın bulabilmek için Nihal’i ikna etmeye çalışır. Matmazel’in de zorlamaları ile Nihal gardını düşürür. Oysa Adnan o gün oraya gittiği için hepsi bin pişman olacaktır.
Peyker gelinliğini giymiştir. (Evliliği en doğru düzgün gidecek olan o olacak, şanslı kadın.) Nihat da ayak basmıştır köşke. Elinde bir çekle gelir ve Firdevs’e verir. Bihter onları suçüstü basar. Ama Firdevs de haklı değil mi? Onlar evlilik sözleşmesi yazarsa, Firdevs de güvence ister. Alış veriş meselesi. Firdevs’i işin içine katmazsak teknik olarak haklı bir atılım. Madem Hilmi bu işi ticaret meselesi haline getirdi; Peyker Firdevs’e ait olduğuna göre o halde Peyker’i alabilmek için paraları sökülecekler. Bihter de triplere giriyor ama onu da göreceğiz.
Elif ise Behlül ile sevgili olmanın acizliği içinde kıvranıyor. Neymiş efendim Peyker’in düğününe yetişecekmiş. Bir de pişkin pişkin “Korkma benim düğünüm değil.” diyor. O da olur Behlül o da olur inşallah. “Bir gün benim koynumdan çıkıp kendi düğününe de gidersin sen.” diye triplerini atar da Behlül’ün umurunda mı senin kalp kırıkların. Anca “Behlül kaçar!” deyip toz olmayı bilir.
Nihal babasını vazgeçirmek için giydiği smokinin çok berbat olduğunu söyler. “Kusmuk gibi olmuş!” der ama kimse tınlamaz. O düğüne gidilecektir. Adnan düğüne gitmezse muhtemelen düğün Adnan’a gelir çünkü. Çok kararlılardır kancayı takmaya.
Peyker önce evlilik sözleşmesine sonra da nikâh defterine imzasını çakıp tüm alkışları alıverir. Firdevs de rahat durmaz, sırnaşıp durur Adnan’a. “Ay bi biz kaldık bekar, darısı başımıza!” der liseli kız gibi. Bir de Peyker’in attığı çiçeği de kapar ki değmeyin keyfine. Ama tabi çok da hevesli görünmemeye çalışır. Elindeki çiçeği Bihter’e verir. İşte Firdevs hayatının hatasını oracıkta yapar. O çiçeği sen Bihter’e verdin Eros’un hedefi şaştı işte!
Hilmi ile annesi de nikâh kıyılır kıyılmaz düğün sahibinin komşusunun teyzeleri gibi erkencikten bir anda kaçarlar. “Bu kadarına şükredin!” der gibi de bakar Nihat’ın ve Firdevs’in gözüne de. Behlül ise tüm sıyrılmışlığı ile düğüne gelir. Tam bir ergen zibidi gibidir. Peyker seni görünce anca tiksinti duyar. Ne sanıyorsun, Nihat ile evlendiği için pişmanlık duyacağını falan mı? Ancak senin gibi bir beladan kurtulduğu için şükredebilir. Bihter kendi halinde takılıp manzara izlerken Behlül ile göz göze gelir. Gözleriyle soğukça “Hış gildin…” der. Behlül bundan bile alınmaz. Dalga geçer.
[/box]