[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]
Ceren ikinci kez gelinlik giyiniyor: Bu kez balık model!
Ceren bu kez adam akıllı evlenecek olmanın keyfini yaşarken, münasebetsiz Seher yine Cemre’den bahsedip geriyor ortamı. Neymiş efendim, ablası da gelseymiş düğüne. Sanki ablası düğünü görmek için yanıp tutuşuyordu da Ceren istemedi… Onun tek derdi var: Düğünü bozmak. Ceren haklı olarak çemkiriyor o gelmesin diye.
Cenk bu oyundaki en rahat adam… Yani en azından bir açıdan öyle… Hataları ile yüzleşmek yerine biniyor arabasına ve istediği manzaralı yere kaçabiliyor. Cedric Chen’i düşünüyor kaçtığı zamanlarda. “9 yaşındaysanız… “ diye başlayan cümlelerini hatırlıyor. “Keşke tek derdim karı kız olsaydı…” diye düşünüyor Cedric’i kıskanıyor bir anda. İşte tam da böyle düşünürken Cedric’in annesine hiç ama hiç benzemeyen kendi cadaloz anası basıyor bu huzur kokan mekânı.
Zalim İstanbul setinde olduğunu acı bir şekilde hatırlamış oluyor bu şekilde. Şeniz Cenk’i kendi evindeki düğüne davet ediyor. (Garip bir durum değil, çünkü benim kardeşim de sırf bilgisayarını bırakamadığı için benim düğünüme gelmemişti. En azından Cenk’in o düğüne gitmemek için daha geçerli sebepleri var.)
Ceren Agah’a “hayırlı” gelincilik oynayıp yıkama yağlama çalışmalarına devam ediyor. Sanki kameradan Agah’ın odaya giriş yapmak üzere olduğunu takip etmişçesine o daha kapıyı açmadan Nedim’e cilveler yapmaya başlıyor. “Pöfff” dedirtiyor bize yine. “Bıktık bu dizi klişelerinden.” diyoruz. Ama yine de haksızlık etmeyelim. Klişe olmayan yerleri de var dizinin. Sürüklüyor ve bazı şeyler hızlı ilerliyor mesela. Kötülerin kazancı kısa sürüyor. İyiler biraz salak ama süzme salak değil en azından. Elleri armut toplamıyor.
Seher kızını mahzene kilitleyip düğünün tadını çıkarma peşinde ama yemez. Cemre’nin kaleden kurtulmak ve Nedim’i de kurtarmak için çok kıvrak planları var. (!) Nurten de müştemilatta Ceren’in düdükçe davranışlarını özetler nitelikte bir demeç yayımlayınca Cemre atağa geçiyor hemen. “İşte vakit bu vakittir!” diyor ve zıplıyor kuş tüyü yatağından. (Ben olsam yan gelir yatardım valla, ohoo dünya umurumda olmazdı.) Süper Mario Cemre iş başında!
Düğüne gelenler de fazlasıyla sevimli. Surata surata dedikodu yapıyorlar ve kimse bir şey demiyor. “O zaman ne diye geldiniz ki kardeşim!” diyesiniz geliyor. Oldu olacak “Bu düğünü protesto ediyoruz!” deyip gaz bombası atın bari düğüne de Cemre’nin işi daha da kolaylaşsın. Çakma Süperman Cenk’in de planları var; ama fosur fusur söner o tırsağın planları. Boşuna heyecan yapmayın yani; hayal kırıklığına uğrarsınız.
Cemre önce mahzenden kıvrak zekasıyla kaçtı; sonra da bir kedi edasıyla Nedim’in odasına sızıverdi. (Nedim’in sevinci ve Cemre’ye sarılması görülmeye değerdi bu arada.) Ardından Nurten engelini de bertaraf ettikten sonra en acilinden saçma sapan bir plan düşündü. Normalde asla yapamayacağı ama dizi icabı kolaylıkla yapabileceği bir şey olacak bu plan. Evet! Planı açıklıyorum: Elini kolunu sallaya sallaya dört duvarı korumalarla çevrilmiş köşkten kimseyle karşılaşmadan beş parasız, güvencesiz ve rotasız kaçıp gitmek… Kesinlikle saçma bir plan ama hepimizi heyecanlandırıp duygulandırdığı kesin. Huhhuuuu! Süperdi!!!
Dünyanın en güzel sezon finaliydi bana göre. Diğerleri gibi araba kazasıyla, intiharla ya da kurşunlanmayla biten bir sezon finali olmadı. “Acaba başrol karakter ölecek mi?” diye saçma sapan kendimize sormadık hiç ölmeyeceğini bildiğimiz halde. Bir de tekneyle kaçtıkları için sezondan sonra yeniden çekilmeye başlayan bölümlerde “tatil bronzluğu” göze batmıyor olacak. Her şey düşünülmüş maşallah! Titanik tadındaki bu sıra dışı final sahnesi için senariste binlerce teşekkür!
Ah bir de bu kadar fakirken Nedim’in parmağından çıkardığı o alyansı denize atmayaydı… Muhtemelen o alyansın para ettiğini sonradan hatırlamıştır; ama elden ne gelir artık. Ah Cemre ahhh! Napalım senin de bu yarı akıllı yarı deli hallerine alıştık artık.
Zalim İstanbul 9. bölüm 6. kısım izle
[/box]