Toplumsal olarak engelli vatandaşlara karşın farkındalığın ve kimi konularda ayrıcalığın oluşması oldukça önemlidir. Kamusal ve özel alanda engeli bulunan ve vücutsal bütünlüğünde ya da hayati organların fonksiyonlarında sorun yaşayan insanlar engelli olarak isimlendirilir. Engelli insanların mevcut ayrıcalık ve kimi haklardan yararlanmaları da belirli şartlara bağlıdır.
Engelli olmanın kamusal alanda resmi olarak tescil edilebilmesi için gerekli işlem tam teşekkülü olan bur devlet hastanesinden rapor alınmasıdır. Alınan rapor sayesinde kişinin engelli olarak kabul edilebilmesi için tüm vücut fonksiyonlarında toplamda yüzde 40 ve üzerinde engelin bulunması zaruridir. Engelli raporu yüzde 40 ve üzerinde çıkanlar için sağlanan haklardan yararlanmak mümkün hale gelir.
Engelli raporu için tüm vücut fonksiyonlarında toplamda 40 ve üzerinden bir değerin rapor sonucuna göre elde edilmesi şart koşulmuştur. Ancak her zaman rapor yüzde 40 seviyesinde olamayabilir. Bu durumda da mevcut durumda olan kimselerin mağduriyet yaşamaması esastır. Mağduriyet yaşanmaması ve rapor sorununun çözümü mümkün müdür?
Engelli Raporunun Temin Edilmesi
Tescil ve tespit işleminin yapılabilmesi için gerekli süreçlerin başında engelliler için, Engelli raporu alınması vardır. Raporunun alınması için gerekli işlem adımları ise şu şekildedir. Buna göre,
- Engelli raporu vermeye yetkili olan tam teşekkülü devlet hastanesine rapor talebinin resmi olarak iletilmesi,
- Rapor alınabilmesi için SGK ile anlaşmalı olan veya SGK tarafından işaret edilen hastaneye gidilmesi,
- Tüm vücut fonksiyonlarının yetkin bir kurul tarafından incelenmesi ve gerekli tetkiklerin aşamalı olarak sağlanması,
- Raporun sonucuna göre engel oranının en az yüzde 40 ve üzerinde çıkmış olması gerekir.
- Yüzde 40 altında çıkan sonuçlara göre bireyler resmi olarak engelli veya sakat olarak kabul edilmezler. Bu durum da maalesef tüm teslim edilen haklardan yararlanmaları söz konusu olmaz. Erken emeklilik, sosyal ve ekonomik diğer haklardan yararlanamazlar.
- Bu nedenle de rapor sonucuna göre engel oranının her durumda 40 ve üzerinde çıkması sağlanmalıdır.
İnsanlar için yüzde bir değer sonucu mevcut hakların kapsamı dışında kalmak oldukça üzücüdür. Kimse de böyle bir durum ile karşılaşmak istemez. Mevcut yasalar altında bireylerin çok küçük farklarla hak kaybına uğramasına engel olacak bir durum söz konusu değildir. Bu nedenle de yasalar nezdinde konunun esnetilmesi söz konusu olamaz. Bu durumda da yapılması gereken diğer çözümler için öneriler ise şu şekilde sunulabilir.
Engelli Raporu %40’ın Altında Kaldığında Ne Yapılabilir?
Hukuki olarak bir bireyin engelli sayılma koşulu tam teşekküllü hastane raporu ile engelin tespit edilmesidir. Engelli raporu yetersiz seviyede olduğu durumlarda kuşkusuz büyük hayal kırıklığı söz konusu olacaktır. Bu durumda da engel oranının yüzde 40 ve üzerinde çıkması gerekir. Aksi durumlarda raporun seviyesinin yükseltilmesi denenmelidir. Raporun oranını yükseltecek önlemlere gelince de akla gelen ilk uygunlama kuşkusuz raporun yenilenmesi talebi olacaktır.
Engelli raporunun başka bir hastanede tekrar rapor isteği iletilebilir. Bununla birlikte fiziki muayene ile birlikte ruhsal muayene talebi de alınmalıdır. Böylece raporun o şekilde istenen düzeye getirilmesi mümkündür. Fiziki kontroller ile kişilerin istenilen düzeyde sorunları çıkmalıdır. Ruhsal ve psikolojik olarak detaylı yapılan inceleme sonrasında bazı durumlar tespit edilebilir.
Sonuç olarak fiziki olarak vücudun tamamen sağlık kontrolünden geçirilmesi sonrasında istenilen başarı elde edilemez ise geriye birkaç yol kalır. Bu yollardan ise uygun olanı kesinlikle yeni bir kontrol talebinin iletilmesidir. Ardından ise ruhsal durumun kontrol edilmesi halinde kişilerde var olan kimi zihinsel problemlerin tespiti ile yeni sonuçların ortaya çıkması muhtemeldir.