Lupus, vücudunun bağışıklık sisteminin kendi doku ve organlarına saldırdığında ortaya çıkan bir otoimmün hastalıktır. Lupus hastalığının neden olduğu iltihaplanma vücudun akciğerler, beyin, böbrekler, cilt, eklemler, kalp ve kan hücreleri dahil olmak üzere birçok farklı sistemini etkileyebilir.Lupus hastalığının belirti ve semptomları genellikle diğer rahatsızlıklar ile benzerlik gösterir ve bu nedenle hastalığın teşhis edilmesi zor olabilir. Lupus hastalığının en belirgin belirtisi her iki yanakta açılan bir kelebeğin kanatlarını andıran bir yüz döküntüsüdür ve bir çok lupus vakasında görülür.
Genetik geçişliliği henüz tam olarak anlaşılmamış olsa da, eldeki bilgiler lupus hastalığına ailesel bir yatkınlık olabileceğini desteklemektedir. Hastalarda lupus alevlenmeleri; enfeksiyon, belirli ilaçların kullanımı ve hatta güneş ışığı tarafından tetiklenebilir. Henüz lupus hastalığı için kesin bir tedavi yöntemi yoktur ve kullanılan tedavi yöntemleri hastalığın semptomlarını kontrol etmeye odaklanır.
Nedenleri
Lupus Neden Olur?
Otoimmün bir hastalık olan lupus, bağışıklık sistemi vücuttaki sağlıklı dokulara saldırdığında ortaya çıkar. Lupus hastalığının bireyin kalıtsal özellikleri ile çevresel faktörlerin bir kombinasyonundan kaynaklandığı düşünülmektedir. Lupus için kalıtsal yatkınlığı olan bireylerin, çevrede lupusu tetikleyebilecek bir etkene maruz kalmaları halinde hastalığın ortaya çıkabileceği gözlemlenmiştir. Ancak bununla birlikte, birçok vakada lupus hastalığının ortaya çıkmasının nedeni tam olarak bilinmemektedir.
- Lupus hastalığının güneş ışığı, enfeksiyon ve ilaçlar gibi birden fazla olası tetikleyici sebebi olabilir.
- Vücutta ortaya çıkabilecek çeşitli enfeksiyonlar da bazı bireylerde lupus hastalığının başlamasına veya tekrarlamasına neden olabilir.
- Lupus hastalığı bunlara ek olarak bir takım tansiyon ilaçları, nöbet önleyici ilaçlar ve antibiyotikler nedeniyle tetiklenebilir. İlaç nedeniyle tetiklenen lupus hastalığı olan bireyler yaygın olarak birçok vakada ilacı almayı bıraktıklarında iyileşirler. Nadiren, ilaç kullanımı durdurulduktan sonra bile semptomlar devam edebilir.
- Cinsiyet, yaş ve ırk gibi çeşitli faktörler lupus hastalığı riskini artırabilir. Lupus hastalığı kadınlarda daha sık görülür ve her yaştan insanı etkilese dahi en yaygın olarak 15 ila 45 yaşları arasında teşhis edilir.
Lupus İle Ortaya Çıkabilecek Komplikasyonlar Nelerdir?
Lupus hastalığının neden olduğu iltihaplanma yaygın olarak bireyin vücudunun akciğerler, beyin, böbrekler, dolaşım sistemi, kalp ve sinir sistemi gibi birçok bölgesini etkileyebilir.Lupus hastalığı, akciğerleri saran plevra zarının iltihaplı hastalığı olan plevrit riskini artırır ve bu da nefes almayı ağrılı hale getirebilir. Akciğerlere kanama ve iltihap görülmesi de mümkündür.
Bireyin beyninin lupustan etkilendiği vakalarda birey baş ağrısı, baş dönmesi, davranış değişiklikleri, görme sorunları ve hatta felç veya nöbetler yaşayabilir. Lupus hastalığı olan bireylerin bazıları hafıza sorunları yaşar ve düşüncelerini ifade etmekte zorluk çekebilir.
Lupus hastalığı, ciddi böbrek hasarına neden olabilir. Böbrek yetmezliği, lupus hastalığı olan bireylerin yaşayabileceği tehlikeli durumlardan biridir.
Lupus hastalığı sağlıklı alyuvar hücrelerinin sayısında azalması yani anemi, kanamaya yatkınlık veya kan pıhtılaşma riskinde artış dahil olmak üzere çeşitli dolaşım sistemi sorunlarına yol açabilir. Ayrıca kan damarlarının iltihaplanmasına da neden olabilir.Lupus hastalığı kalp kaslarının, kalbi besleyen damarlar olan koroner arterlerinin veya kalp zarının iltihaplanmasına neden olabilir ve buna bağlı olarak kardiyovasküler hastalık ile kalp krizi riskini de büyük ölçüde artırabilir.
Bunların yanı sıra lupus hastalığı; enfeksiyon, hamilelik komplikasyonları, kanser ve kemik yoğunluğunun azalması ile kemik kaybı riskini artırır. Lupuslu bireyler enfeksiyona karşı daha savunmasızdır çünkü hem hastalık hem de hastalığa karşı uygulanan tedaviler bağışıklık sistemini zayıflatabilir. Lupus hastalığı olan kadınların düşük yapma riski daha yüksektir. Lupus, hamilelik ve erken doğum sırasında yüksek tansiyon riskini artırır. Bu komplikasyon riskini azaltmak için doktorlar genellikle hastalık en az altı ay kontrol altına alınana kadar hamileliği ertelemeyi önerir.
Yapılan tıbbi araştırmalar lupus hastalığının kanser riskini çok düşük oranda arttırdığına işaret etmektedir. Bunlara ek olarak kemiklere giden kan akışının lupus hastalığına bağlı sebeplerden dolayı azalması kemikte çok sayıda küçük kırıklara ve sonunda kemiğin çökmesine neden olabilir.
Lupus Nasıl Önlenir?
Lupus hastalığının önlenmesi, kalıtsal olduğu durumlarda mümkün değildir. Ancak hastalığı tetikleyebilecek öğelerden kaçınmak hastalığın tekrarlamasını engelleyebilir.
Belirtiler
Lupus Belirtileri Ve Tipleri Nelerdir?
Lupus hastalığı kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Lupus hastalığın belirti ve semptomları aniden ortaya çıkabilir ya da yavaş gelişebilir, hafif veya şiddetli olabilir, ve geçici veya kalıcı olarak da gözlemlenebilir. Birçok lupus hastalığı vakasında belirtiler ve semptomların bir süre daha ağır halde seyrettiği ve bir süreliğine iyileştiği veya hatta tamamen kaybolduğu alevlenme adı verilen ataklar gözlemlenir.Lupus hastalarının yaşadığı belirti ve semptomlar, hastalıktan hangi vücut sistemlerinin etkilendiğine bağlı olarak değişiklik gösterir. Buna bağlı olarak lupus hastalığının en yaygın belirti ve semptomları arasında;
- Ateş
- Yorgunluk
- Eklemlerde ağrı, sertlik ve şişlik,
- Nefes darlığı
- Göğüs ağrısı
- Gözlerde kuruluk
- Yüz bölgesinde yanakları ve burnu kaplayan kelebek şeklinde döküntü veya vücudun başka yerlerinde kızarıklıklar
- Güneşe maruz kalma ile ortaya çıkan veya kötüleşen cilt lezyonları
- Birey soğuğa maruz kaldığında veya stresli dönemler geçirdiğinde beyaz veya maviye dönen el ve ayak parmakları ile baş ağrısı, kafa karışıklığı ve hafıza kaybı sayılır.
Başka bir nedenle açıklanamayan kızarıklık, devam eden ateş, kalıcı ağrı veya yorgunluk geliştiren bireyler bir an önce doktora başvurmalıdır.
Tanı Yöntemleri
Lupus Nasıl Teşhis Edilir?
Lupus hastalığının teşhisi zordur çünkü belirtiler ve semptomlar hem her vakada önemli ölçüde farklılık gösterir hem de hastalığın belirti ve semptomları zamanla değişebilir. Buna ek olarak lupus hastalığının belirti ve semptomları diğer birçok hastalık ile örtüşebilir.Lupus hastalığının tanısının konulması için doktor öncelikle bir fizik muayene gerçekleştirir ve hastanın sağlık geçmişi hakkındaki bilgileri soracağı çeşitli sorular ile öğrenmeyi hedefler. Birey gözlemlediği bütün belirtilerini bu muayene sürecinde doktor ile konuşmalı ve sahip olabileceği diğer koşullar veya hastalıklarla ilgili bilgileri paylaşmalıdır.Lupus hastalığını tek başına teşhis edebilecek bir test henüz mevcut değildir. Yaygın olarak kan ve idrar testleri, belirti ve semptomlar ile fizik muayene bulgularının kombinasyonu lupus hastalığının tanısının konulmasına imkan verebilir.Lupus hastalığının teşhisinin yapılması için laboratuvarda gerçekleştirilebilecek kan ve idrar testleri arasında tam kan sayımı, eritrosit sedimantasyon hızı, böbrek ve karaciğer fonksiyonlarının değerlendirmesi, idrar tahlili ve antinükleer antikor yani ANA testi bulunur.
Tam kan sayımı testi sürecinde, kırmızı kan hücrelerinin, beyaz kan hücrelerinin ve trombositlerin yanı sıra alyuvar hücrelerindeki bir protein olan hemoglobin miktarını ölçülür. Farklı kan testleri aynı zamanda bireyin böbreklerinin ve karaciğerinin ne kadar iyi çalıştığını ölçmek için böbrek ve karaciğer değerlendirmesi sürecinde de kullanılabilir.
Eritrosit sedimantasyon hızı adı verilen kan testi sürecinde alyuvar hücrelerinin bir saat içinde bir tüpün dibine çökme hızı ölçülür. Normalden daha hızlı gelişen bir çökme, lupus gibi sistemik bir hastalığın varlığına işaret edebilir. Ancak sedimantasyon hızı herhangi bir hastalık için spesifik değildir ve lupus hastalığı haricinde enfeksiyon veya başka bir inflamatuar durum gibi pekçok durumda da yüksek bir değere sahip olabilir.
Bir idrar örneğinin idrar tahlili sürecinde incelenmesi, böbrekleri lupus tarafından etkilenen bireylerin idrarında artmış protein seviyesinin veya alyuvar hücrelerinin varlığını saptayabilir.Antinükleer antikor yani ANA testi ise bağışıklık sistemi tarafından üretilen bu antikorların varlığını belirler. Testin pozitif sonuç vermesi bağışıklık sisteminin bir sebepten dolayı uyarılmış olduğuna işaret eder. Birçok lupus hastalığı vakasında ANA testi pozitif olsa da, ANA pozitif olan bir çok bireyde lupus hastalığı yoktur. Ancak pozitif bir ANA testi bireyin doktorunu daha daha spesifik antikor testi yapılması için yönlendirebilir.
Eğer bireyin doktoru lupus hastalığının akciğerleri veya kalbi etkilediğinden şüpheleniyorsa çeşitli görüntüleme testleri önerebilir. Lupus hastalığı şüphesi için çekilen bir göğüs röntgeni veya tomografisi bireyin göğsünün bir görüntüsünü alarak akciğerlerinde sıvı birikimi veya iltihaplanma olduğunu gösteren anormal gölgelerin varlığını ortaya çıkarabilir.
Ekokardiyogram ise bireyin kalbinin atarken gerçek zamanlı görüntülerini üretmek için ses dalgalarını kullanır. Bu test sayesinde valfler ve kalbin diğer bölümleriyle ilgili sorunlar kontrol edilebilir.
Lupus bireyin böbreklerine birçok farklı şekilde zarar verebilir ve oluşan hasarın türüne göre uygulanması gereken tedaviler değişebilir. Bazı vakalarda en iyi tedavinin ne olabileceğini belirlemek için küçük bir böbrek dokusu örneğini test etmek yani biyopsi yapmak gerekir. Test edilecek numune bir iğne yardımıyla veya küçük bir kesi gerçekleştirilerek alınabilir. Bazı vakalarda cildi etkileyen lupus tanısını doğrulamak için deri biyopsisi de yapılabilir.
Tedavi Yöntemleri
Lupus Nasıl Tedavi Edilir?
Lupus hastalığının tedavi süreci bireyde görülen belirtilere ve semptomlara bağlıdır. Bireyin tedavi olması gerekip gerekmediğini belirlemek ve bu olası tedavi sürecinde hangi ilaçları kullanacağını belirlemek için doktoru ile bunların faydaları ve riskleri hakkında konuşması gereklidir. Bunlara ek olarak doktor bireyin belirtileri ve semptomları alevlenip azaldıkça ilaçları veya ilaçların dozlarını değiştirmek gerektiğini fark edebilir.
Lupus İçin Yaşam Tarzı Değişiklikleri Ve Evde Bakım
Lupus hastası bireyler kendi vücutlarının sağlığını korumak ve bakımlarını sürdürmek için çeşitli adımlar atmalıdır. Alınacak bir takım basit önlemler, lupus hastalığının alevlenmesini önlemeye yardımcı olmanın yanı sıra alevlenme döneminde bireyin yaşadığı belirti ve semptomlarla daha iyi başa çıkmasına yardımcı olabilir. Lupus hastalığı ile başa çıkma sürecinde alınacak önlemlerin başında düzenli olarak doktora görünmek gelir. Doktoru yalnızca semptomlar kötüleştiğinde görmek yerine düzenli kontroller yaptırmak, doktorun alevlenmeleri önlemesine yardımcı olmanın yanı sıra ve lupus hastalığından kaynaklanan diğer komplikasyonları önlemede yardımcı olabilecek stres, diyet ve egzersiz gibi rutin sağlık sorunlarının ele alınması sürecinde bireye büyük fayda sağlayabilir.
Güneşe karşı dikkat etmek gereklidir. Ultraviyole ışık lupus hastalığının alevlenmesine yol açabileceği için bireyler her dışarı çıktıklarında şapka, uzun kollu gömlek ve uzun pantolon gibi koruyucu giysiler giymeli ve mutlaka güneş koruma faktörü yani SPF değeri en az 50 olan güneş kremi kullanmalıdır.
Bireyler düzenli egzersiz yapmalıdır. Egzersiz, kemikleri güçlü tutmaya, kalp krizi riskini azaltmaya ve bireyin genel sağlığını arttırmaya yardımcı olabilir.
Sağlıklı bir diyet beslenme sürecinde meyve, sebze ve kepekli tahılların kullanılmasına ağırlık vermelidir. Özellikle yüksek tansiyon, böbrek hasarı veya sindirim sistemi problemleri olan bireylerin ayrıca göz önünde bulundurulması gereken bir takım diyet kısıtlamaları olabilir.
Bazı hastaların D vitamini ve kalsiyum takviyelerine ihtiyacı olabilir. Hekimin uygun görmesi halinde kullanılabilecek takviyeler, bireyin kemiklerini sağlıklı tutmaya yardımcı olabilir.
Sigara içmekten kaçınılmalıdır. Sigara içmek kardiyovasküler hastalık riskini artırarak lupus hastalığının kalp ve kan damarları üzerindeki etkilerini kötüleştirebilir.