[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]
Şeniz’in Cemre’ye muazzam teklifi!
Agah ve Nedim erkek erkeğe aşk hakkında konuşma yaptılar. Aslında sadece Agah konuşma yaptı. Nedim’e fikrini soran olmadı. “Gönlüne söz geçireceksin” dedi, “baba olmak böyle bir şey” dedi. Öyle bir dedi ki; abisinin karısını çok sevmiş de ona kavuşamamış gibi. Ceren ile Şeniz olayı bu kadar birbirine benzerken, muhtemelen Agah ile Nedim’in durumu da birbirine benziyor diye düşünüyorum. Yani belki de Agah da ağabeyinin karısına âşıktı bir zamanlar; ama ona olan aşkını kalbine gömmek zorunda kaldı baba olduğu için. Belki de Cenk Agah’ın oğlu değildi; Şeniz Agah’ın abisinden hamile kalıp, ilk fırsatta da Agah’ın koynuna girdi ve karnındaki bebeği Agah’a yamadı. Muhtemelen senaryolar devam ettikçe altından böyle tipik skandallar çıkacaktır.
Şeniz adamlarını kullanarak oğlunun yerini yine tespit etti. Amacı, eski Türk filmlerindeki zengin babaların “kızımın peşini bırakmak için kaç para istiyorsun” taktiğini uygulamaktı. Çok saçma bir taktik. Kız imzayı almış nasılsa. Elbet peder bey bir gün affeder. Büyük lokma peşinde kız, senin iki kuruşluk teklifini ne yapsın? Oğlunu ve gelinini (!) teknede buldu. Çok uyanık olduğunu sanıyor Şeniz; ama Cemre ve Cenk Şeniz’i zaten bekliyordu. Amaçları “buralardan çok uzağa gidiyoruz” blöfü yaparak Şeniz’in onları engellemesini sağlamaktı. Yani anlayacağınız bu kez Şeniz’in annelik zaaflarından yararlanıldı. Teknedeki en mükemmel av olacaktı Şeniz. Tam trofelik…
Seher de Ceren’i avlamak istedi bahçede. Mevzuya damardan girip, Ceren’in ağzındaki baklayı çıkarıverecekti. Tam da Ceren her şeyi itiraf edecekken Şeniz bastı ortamı ve Seher’in ağlarını yengeç gibi kıtır kıtır kesiverdi. Ceren seke seke çıktı o ağların içinden. İstemeye istemeye çıktı ama… Seher yine avlayamamıştı. Ama yüzdün yüzdün kuyruğuna geldin Seher, gerçekleri öğrenmene ramak kaldı. Sen oltalara yem takıp atmaya devam et.
Ceren de oltasına yem takıp Cemre’yi avlamaya çalıştı ama oltası Cenk zaafına takılıverdi. Amacı Cemre’yi hâlâ abla kardeş olduklarına inandırmak ve onu biraz daha oyalamaktı. Ama daha ilk dakikadan su koyuverdi. Toplanmış bavulları görünce içindeki şeytanı fazla saklayamadı, çemkirdi de çemkirdi. Baktı ablasının çenesiyle baş edemiyor, saldırmaya başladı. Bu esnada ablasını yere sermesin mi? Kız hareket etmiyor, kafası kan içinde kaldı… Ceren, sahibinin 2 milyon dolarlık vazosunu kırmış kedi gibi kaçıveriyor ortamdan vicdan azabıyla. Eve döndüğünde de suratı şeytan görmüş gibiydi. Seher de Neriman da tahmin bile edemezdi yaptığı itliği. Kendisini odaya kilitleyip son durumu Nedim’e itiraf etme girişimlerine başladı. Neriman da Nurten’den yedek anahtarı sordurdu. O da “var” diyerek gitti nereye gittiyse. Oysa kilit kapının üstünde duruyor. Anca çilingir çağırmaları gerekir bu vaziyette.
Zalim İstanbul 14. bölüm 5. kısım izle
[/box]