[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]
Şeniz Agah’ı evden sepetliyor!
DNA sonucunda bebeğin babası Nedim çıktı; ama bu sonucun böyle çıkmasının altından da Nedim çıktı. Meğer Nedim o engelli haliyle oturduğu yerden Biyoloji Bölümü’nden mezun olmuş da kimsenin haberi olmamış. 6 ya da 7 yaşlarında pencereden aşağıya atılıp sakat bırakılmış olan; daha okuma yazmayı bilip bilmediği bile meçhulken, DNA’lardan nasıl örnek alınabildiğini, bu örneklerin nasıl oluşturulabileceğini bilen sıra dışı bir engelliyle karşı karşıyayız şu anda. Türkiye halkı olarak da biz bu sahneyi sanki normal bir şeymiş gibi izledik. Yedirdiler bize bu saçmalığı resmen. Hele ki intikam alma hevesi ayrı bir konu. Nasıl intikam alacağını bilmek de apayrı bir konu. Yani ben size daha ne diyebilirim ki?
Neriman Agah’ın bu mahcubiyetini kullanarak Ceren’i köşke yerleştirme girişimlerinde bulundu; ancak yemedi. Neriman’daki bu yüzsüzlük seviyesi ise seyirciler olarak hepimizin yüzünü kızarttı. Ceren ise o belgeleri yırtıp da Amerika’ya yerleşmediğine bin pişman. Oysa ki çok uzaklarda Cenk ile bir yuvaları olacaktı. Cenk orada çalışacak ve sorumluluk sahibi bir baba olacaktı. Beki de zamanla Ceren’i sevecekti. Biliyorum Cenk ve Ceren’den bahsederken bu “pembe panjurlu ev” planı biraz komik durdu; ama olabilirdi. Ceren büyük balığa giderken eldeki 1 kiloluk hamsiden oldu. Ama sonuçta rüzgar bu… Ne zaman hangi yönden eseceği hiç belli olmaz.
Civan bütün bu karmaşalardan sonra bir tanecik dert ortağı Damla ile dertleşmek istedi; ama Damla’nın derdi öyle paylaşmalık türlerden değildi. Bu yüzden kaçak oynadı. Civan da penceredeki saksı gibi kaldı öylece. Ah şu sırlar yok mu şu sırlar… Yiğidi kedi yavrusuna çevirir bu sırlar… Bak Cemre’ye; dizinin başındaki yiğitlikler var mı? Püsük püsük geziniyor köşkün içinde oradan oraya… Arada Cenk’e artistlikler yapıyor, klişe tehditler savuruyor. “Eğer parmağının ucu kardeşimin saçının teline değdiyse sana dünyayı dar ederim!” falan diyor… Eee ne yapacaksın? Ne yapabileceksin? Mavraları sallayıp dur anca.
Seher ve Cemre asıl meselenin peşinde bu köşkte. “Agah neden bu testi yapmak zorunda hissetti?” Haklılar. Asıl sorulması gereken soru bu. Babanın kim olduğu değil. Baba Nedim’den bile olsa, Agah’ı bu testi yaptırmaya zorlayan o sebepler muhakkak kan donduran cinsten olmalı ki, adam kendini tüm ailenin önünde rezil etmeyi bile göze almış. Ama cevapları henüz alamayacaklar.
Agah Şeniz tarafından komik bir şekilde evden kovuluyor. Şeniz bavuluyla evden dışarıya çıkınca zannettik ki Şeniz yine evi terk ediyor. Bu kez öyle olmadı. Agah bir iki bavulla kendi köşkünden sepetlendi. Aklınca elindeki bu kozu kullanıp Agah’ı kendine köpek edecekti. Ama Agah bu psikolojik oyunlara gelecek adam değil. Aldı başını gitti. Beklediğim de buydu. Agah’ın gardını düşürmesi oldukça sevimsiz olurdu böyle bir durumda. Gideceği yer Nedim’in yanı olur tabi ki. Zavallı Nedim bunların aile dertlerini dinlemekten bunalır. Bir de Cemre ile ilgili duyduğu atmasyon senaryolar ile ekstradan yüreği dağlanır.
Agah Şeniz’in bu yaptığını bir anlık kızgınlık olarak düşünür. Asıl sürprizi yaşamadı daha… Ama sürpriz yaşayan sadece Agah olmayacak. Şeniz de büyük sürpriz yaşayacak bu işin sonunda.
Zalim İstanbul 17. bölüm 2. kısım izle
[/box]