Argo konuşan kadın
Öncelikle şunu söylemeliyim ki “argo” ile “küfür” aynı anlama gelmez. Her nasıl ki normal denilebilecek konuşmalarda küfür kullanılabiliyorsa, argoda da küfür eklenebilmektedir. Argo konuşmalar herkes tarafından anlaşılan konuşmalar değildir. Yani kelimeleri anlarsınız ama kelimelerin neler kastettiğini anlayabilmeniz zordur. Şöyle ki, eğer bir mühendis değilseniz, mühendisler arasında kullanılan argo kelimelerden hiçbir şey anlamazsınız. Ya da eğer sokaktaki külhanbeylerin arasında, kahvelerde takılmıyorsanız, oralara özgü kullanılan argolara salak salak bakarken bulursunuz kendinizi. Kelimeler başka anlamlarda kullanılır çünkü. Örneğin:
Yaylanmak: Uzaklaşmak, çekip gitmek
Tırnakçı: Yan kesici, hırsız
gibi kelimeler argoya girer. Küfür içerikli argolardan hiç bahsetmeyelim. Site kapansın istemeyiz.
Bu önemli ayrıntıdan sonra gelelim “argo konuşan kadın” konumuza…
Argo konuşan kadınlar konusundaki düşünceler genellikle 2’ye ayrılır:
- Argo konuşan kadınlara bayılanlar
- Argo konuşan kadınlardan nefret edenler
Yeri ve zamanı geldiğinde dozunu aşmayacak şekilde argo kelimeler patlatıldığında bu durum sevimli bile olabiliyor. Ancak çoğu kişi bu ayarı tutturmakta zorlanıyor ve itici bir hale gelebiliyor diyebiliriz. Genellikle sokaklarda, yer altı dünyalarında ve eğlence alanlarında kullanılan bu dilin kendine özgülüğü, anlaşılırlığını da kısıtlamaktadır. Böyle konuşanların yanında “Efendim? Af buyur anlamadım?” diye sorgulayan gözlerle size bu sözcükleri ardı arkasına sıralayan insanlarla savaşmanız güçtür. “Şimdi bu iyi bir şey mi dedi kötü bir şey mi?” diye biz düşünür dururken, karşımızdaki adeta bizimle dalga geçer. Özgüvenimiz manasızca iki paralık olur. Bu yüzden bir süre sonra sevimsiz gelmeye başlar bu durum.
Argo konuşan kadınlara bayılan kesimler, argo deryasında yetişmiş olanlardır. Özellikle bu kişilerin anneleri de argoyu sık kullanır. Evdeki anne figürü, ne tarz bir kadını sevebilecekleri konusunda erkeklere ciddi fikirler verir. Aynı keza kadınlar da baba figürünü ele alarak bu kriterleri belirler. “Kadınlar hanım hanımcık olmalı” algısında olmayan “erkek gibi hatun” seven, argoyu rahat kullanmayı “samimiyet” ve “dobralık” olarak gören insanlar genellikle argo kullanmayı bilen kadınlara bayılır.
Argo ile uzaktan yakından alakası olmayan, en ufak bir kaba kelimede ağzı beş karış açılan kişilerin argo kullanan kadınları sevmesini zaten bekleyemeyiz. Ancak sık sık ya da zaman zaman argo kullandığı halde yanındaki kadının argo kullanmasından hiç hoşlanmayan bir kesim de vardır. Bu kişilerin farklı düşünceleri olabilir:
- Hayatındaki önemli “kadın” figürlerinin argoyu hiçbir koşulda kullanmaması (Kız kardeş, anne, teyze, hala gibi)
- “Kadınlar hanım olmalı ve hanım kalmalı” algısı
- Argoyu erkekçe bir davranış olarak görmeleri; sert ve kaba şeyleri kendilerine yakıştırırken, zarif ne narin davranışları da kadınlara yakıştırmaları (Yapı itibariyle)
- Argo kullanan kadının ortamlarda “düşük kalite” olarak görülmesi. (Erkekler toplumun ne düşündüğüne de önem verebilir.)
Bütün bu anlatılanlar sadece insanların düşüncelerinden ibaret olup, tamamen bir gözlem ürünüdür. Yaftalamak ya da insanları tek bir davranışı üzerinden kategorize etmek haddimize değildir. Sayfamızı okuyanlara teşekkür eder, saygılarımı sunarım…