[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]
Zalim İstanbul 2. bölüm 6. kısım konusu (Spoiler)
Ceren paçavra muamelesi görüyor!
Cemre Nedim ile öyle bir ilgilenir ki, adeta köşk ağlar. Agah mutluluktan ağlar, Seher kahrından ağlar, Şeniz hırsından ağlar, Nurten “Nerden getirdim bunları başıma” diye ağlar, Neriman desen akşamki zengin yemekleri hazımsızlık yaptı diye ağlar… Ya Ceren ağlamasın da ne yapsın? En dertlimiz o şimdi. Sen git adamın koynuna gir, bir güzel kendini çitilet, sonra da seni tanımasın bile… Olacak iş mi? Cenk bunu nasıl yapabildi ya?! Milano’larda o manken senin bu manken benim gezip dolaşan, her gece başka otellerde bambaşka kızları götüren bu adam nasıl oldu da köylü Ceren’i bir anda unutuverdi, yarı yolda bırakıverdi? Yani seyirciler olarak gerçekten çok şaşırdık bu duruma.
Hadi bakalım tartışadurun şimdi bu kadının suçu mu yoksa erkeğin mi diye… Kadının suçu desek feministler basar burayı şimdi: “Ne yani sürünüp boyandı, orasını burasını açtı, adamı sırtlayıp yatak odasına süzüldü, sonra da adamın üstüne “ben senin müstakbel karınım” diyerek atladı diye kızı şey mi etmesi gerekiyordu. Hayır yani erkekleri rahat rahat baştan çıkarmaya da mı hakkımız yok?” gibi acayip mucayip atraksiyonlarla gelirler falan hiiiç uğraşamam!
Nedim hiç olmadığı kadar mutludur Ceren’le… Ceren söyler, Nedim oynar, mis gibi ekip olmuşlardır. Değmeyin Agah’ın keyfine! Seher ise kızının iki damla kanının üzerine Kosla leke çıkarıcı sürmekle meşgul. Ne yapsın kadın, namusunu anca bu şekil temizleyebiliyor şimdilik. Cenk de kum torbasını döverek öfkesini akıtmak derdinde. Sanki dünyada tek dertli sensin. Millet kendi derdinden senin yatağına kanını akıtsın, sen orada öfkeni akıt anca. Bir yaz dizisi klasiğidir zaten kaslı adamların kollarından terler süzülürken kum torbasını dövmesi. Genellikle bu tür sahnelere içeriye yanlışlıkla giren şaşkın esas kız eşlik ederdi ama bu kez öyle olmadı tabi.
Cenk bölümün bu kısmında hayatının hatasını yapar. Ceren’e yüz vermeyip Hemşire Cemre’ye selam verir. Bir de üstüne hemen arabasına binip kaçar ve Ceren’i arabanın peşinden koşturur. Ceren giden kızlığına ağlar. Ama sanki o yaşına kadar 30 kere bozdurup geri diktirmişçesine metanetlidir. Çabuk hazmeder her durumu. “Hadi lenn!” dedirtir izleyicilere.
Hiç utanıp kızarmadan Agah Bey’in yanına durumu anlatmaya gider Ceren. Bir insan böyle bir şey yapsa bile bunu nasıl gidip de söyler ki. Ne diyeceksin adama? Eve gelir gelmez oğlun beni beğendi sonra da hemen bana tecavüz mü etti diyeceksin? Kim yer artık bu numaraları? Neyse şimdilik bu kadar saçmalamadı elbette. Daha doğrusu bunu yapmasına engel teşkil eden bir durum gelişti. Agah güzel bir giriş yapmıştı oysa; ah bir de güzel devam ettireydi ne vardı? Bütün meseleler kısa yoldan çözülürdü belki de…
Agah:
“Artık bu işi bağlama vakti geldi Nurten. “
Ceren sevinçli, sonunda asıl mesele konuşulmaya başlandı. Nurten ise şaşkın:
“Küçük kızı mı alacağız?”
“Yav geç şimdi küçük kızı, Allah’ın fingirdek yosmasını napayım ben? Kaşı gözü oynayan, yedi kocalı Hürmüz gibi gezen bir kızdan ne hayır gelir. Ben büyük olanı istiyorum. Gelin olarak istiyorum yani yanlış anlama. Ne gülüyorsun kardeşim komik bir şey mi var? Evliyim diye mesafeliyim böyle şeylere, yoksa çakı gibi delikanlıyım, elimi sallasam ellisi…”
Ceren’in ayarlar biraz karıştı tabi kapı ardından dinlerken. Konuşmaya Nurten devam etti:
“Bak Agah’çım, canım benim. Kime niyet kime kısmet anladık da, onlar kardeş. Ceren desen pençeli şeytan, köşkü başımıza mı yıktıracaksın? Daha aldığım Tokat yazmalarının taksiti bitmedi.”
“Allah’ın işine karışma Nurtennn!!! Ben kimseye söz kesmedim. Zaten o kız hiç tipim değildi. Y…yani…”
“Tamam tamam biliyorum, gelin olarak yani…”
Agah Ceren’in bir kertenkele misali kapıya yapıştığını ve gizlice dinlediğini fark etmişti. Standardın azıcık dışına çıkabilmiş olmaları sevindiriciydi ama yeterli değildi. Ceren rencide olmuştu ama bu durum onun utancını değil öfkesini arttırmıştı. Agah’ın gözünde adeta kanatsız melek gibi görünen Cemre’nin forsunu bozmak onun boynunun borcu olmuştu. Evet, “Türkücü Cemre” kozunu kullanacaktı. Nurten’i katakulliye getirip Agah’ın numarasını bir şekilde aldı. (Kızım madem bu kadar yeteneklisin her konuda, bari kendi paranı kendin kazan bu zekayla da milletin hayatının içine etme!) Videoyu gönderme işini ise Cenk’in odasında yapmayı tercih etmişti. Önce Cemre’nin hayatının içine edecekti, sonra da kendi içine ettirecekti… Şeniz’in onları basması ise umurunda bile değildi. Aslında amacı da buydu. Anlarsınız ya işte…
[/box]
[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]
Zalim İstanbul 2. bölüm 6. kısım resimler
[php slug=zalim-istanbul-2-bolum-6-kisim]
[/box]
[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]
Zalim İstanbul 2. bölüm 6. kısım izle
[/box]
[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]
Bir önceki yazı : Zalim İstanbul 2. bölüm 5. kısım
Bir sonraki yazı : Zalim İstanbul 3. bölüm 1. kısım
[/box]